Siz yine de sahip çıkın
Size epeydir "kamu"nun kamu üstünde nasıl yük olduğu anlatıldı. Epeydir, devletin kara deliklerinden bahsedildi. Soygunu, hortumu, vurgunu, peşkeşi, istismarı, suistimali, kayırmacılığı, devlet malı denizi, torpili, rüşveti, komisyonu, israfı filan biliyorsunuz. Daha ince, daha nazik şekilde, kamunun nasıl verimsiz çalıştığı, nasıl hantal olduğu da kanıtlandı; hatta çoğu zaman siz de tanık oldunuz. Yarım kalmış tesisler, delik deşik yollar, fay hattı üstünde tüneller, kırılıveren demiryolları, depremde ilk yıkılan kamu binaları yabancınız değil. SSK'nın nasıl soyulduğu, primlerin nasıl buharlaştığı, emekliliğin nasıl yüke dönüştüğü, hastanelerin ne biçim çöktüğü, kuyruklar, hizmet kalitesizliği falan filan. Hepsini duydunuz, gördünüz. Vergilerin nasıl çarçur edildiği... bilmediğiniz şey değil. Özelleştirilince nasıl kaynak yaratıldığı, nasıl etkin çalıştığı... mutlaka iyi örnekleri de mevcut. Devlet yeter ki gölge etmesinden müteşebbis ruhun şahlanışına kadar... Bir sürü başarı örneği de. Bir zamanların fedakar öğretmenleri, destansı memurları, karayolcu-demiryolcu mühendisleri, köy hizmetleri işçileri, dozerleri, efsane doktorları, işte böyle öyküler, daha az anlatılır, daha az önemsenir, daha az bilinir, daha az duyulur oldu. Durum böyle. Kamunun iler tutar, savunulacak bir yeri kalmadı sanki.
 Lakin... Az gelirli, dar gelirli, sabit gelirli, sabit gelirsiz, orta halli, orta karar, orta direk, 20 milyon yoksuldan, hemen onun üstündeki diğer 20 milyondan biri iseniz... İlk 5 milyondan filan hiç değilseniz... Hastalıkta tedavi... Çocuğun okulu... Okulun durumu... O okuldan üniversiteye gidilememesi... Emeklilik... Emeksizlik... Tutunacak bir dal... Bir devlet eli, bir kamu şefkati, bir gelecek endişesi önemliyse; Senede üç beş eski milyarı özel sigortaya, özel emekliliğe... Senede beş on eski milyarı özel okula... Senede üç dört eski milyarı özel hocalara... Senede dört beş eski milyarı özel tedavilere... Ayıramıyorsanız, ayıramayacaksanız, hiç ayıramayacaksanız... Şöyle ya da böyle, madem öyle işte böyle, bir şekilde bir "kamu"yu savunacak, ona sahip çıkacaksınız. Kamu-devlet okullarına, üniversitelerine... Kamu hastanelerine... Kamu sağlığına... Sosyal güvenlik, emeklilik kurumlarına sahip çıkacak... Çıkılması için "vatandaş" olarak bastıracak, oyunuzu ona göre kullanacak, sesinizi öyle çıkaracaksınız. "Piyasa"da sizin için, çocuğunuz için, torununuz için iyi bir tedavi, hakça bir sağlık, iyi bir öğretim-eğitim, onurlu bir emeklilik şansı, imkanı ve yeri yoksa... Mecbur, böyle düşüneceksiniz. Daha iyi kamu sağlığı, daha iyi kamu eğitimi, daha iyi kamusal emeklilik isteyeceksiniz. O yüzden... Doğrudur; "kamu çöktü" diyenler haklı görünse de... Siz kamusunuz; ona sahip çıkın, onu isteyin. Çünkü bu "piyasa"da hepinize yer yok!
|