  |
|
Okur, bu yazıyı oku!
Milli Eğitim Bakanlığı'nın uygulayacağı yeni okuma- yazma sistemine göre ilkokul fişleri tarih olacakmış. Yıllarca 'gelen Ali', 'bayrak asan Cemil', 'topu tutan Ayşe', bu yeni duruma göre işsiz kalmış olacak. Bunca yıl devlet için çalışıp bizlerin okuma-yazma öğrenmesinde büyük pay sahibi olan ama şimdi işsizliğe mahkum edilen bu görünmez kahramanlara son kez söz vermeye karar verdik. Az kahrımızı çekmediler zira...
ALİ: "Devletim yıllarca gel dedi, geldim. Git demedi ama ben her yere gittim. Köy, şehir, kasaba gözetmedim. Karlı dağları, çamurlu patikaları aştım da geldim. Sonra ne oldu? Tam emekli olacakken 'Ali dur' dediler. Gelmeye alışmış ben, şimdi nasıl durayım? Bilmem ki durmayı... Hiç durmadım ki, bugüne kadar. Bana değil, bu işlere birileri 'dur' desin. Buradan yetkililere sesleniyorum; bırakın geleyim, ben gelmeden çocuklar okuma yazma öğrenemez..."
CEMİL: "Ben yıllarca her gördüğüm bayrağı astım. Hatta bu uğurda astım oldum. Şimdi, bırak bayrağı 'biz asarız' diyorlar. E, alın asın o zaman... İşime son verilmeden son bir fişte görev almak istiyorum: Cemil öldü herkesi üzdü."
AYŞE: "Bu muydu bunca yılın sonunda bana reva görülen? Yıllarca 'topu tut' dediler tuttum. Hatta bir ara 'Ayşe tatile çık' dediler, topumu alıp Kıbrıs'a bile gittim, vatan millet aşkı uğruna. Şimdi bana topu bırak diyorlar. Kendimi bırakırım, topu bırakmam... Ayşe topu tutamadı dedirtmem... Gerekirse başka bir ülkeye gidip, oradaki okuma fişlerinde topu tutarım... Bak hâlâ üstüme geliyorlar. Keserim topu bak, uyarmadı demeyin. Rüştü bile benim kadar top tutmadı be!"
ÖMER: "Bakın, ben 64 yaşındayım. Bu yaşıma kadar sırf çocuklara karşı inandırıcılığımı kaybetmemek için mısırdan başka bir şey yemedim. Rakının yanında herkes beyaz peynir kavun yerken, ben mısıra talim ettim. Arkadaşlarım, akrabalarım bayramlarda memleketlerine ya da türlü tatil beldelerine giderken ben sadece Mısır'a gittim. Mısırlı yetkililerce 'fahri firavun' bile seçildim. Ama ne oldu? Sonunda işsiz kaldım, patlamış mısıra döndüm."
EMEL: "Ben Emel... Şu meşhur 'Emel bal al' okuma fişindeki Emel. Ben de 25 yıldır Erzincan'dan tonlarca bal getirip yedim. İki sene önce şeker hastalığına yakalandım ama yine bal almayı bırakmadım. Sırf okula yeni başlayan bebeler okumayı yazmayı öğrensinler diye... Şimdi önüme bal diye vişne reçeli koyuyorlar. Soruyorum size; yılların 'Emel bal al'ı vişne reçeli alır mı? Bu mudur okuma fişi emektarına saygı, bu mudur ha? Ühüühaaa!"
ANELKA: "Bundan sonra yeni takımım Fenerbahçe'de atacağım golleri işlerine son verilmiş 'fiş emekçileri' için atacağım. Benim büyükbabam da Fransa'nın meşhur okuma fişi kahramanlarındandı... Dedemin 'Fransuva Anelka şut çek' fişini okuyarak futbola gönül verdim ben..."
***
SON DAKİKA HABERİ: İşlerine son verilen fiş emekçileri yaşadıkları son durumu protesto etmek için Cinnah'tan Bakanlıklar'a kadar yürüdüler. Milli Eğitim Bakanlığı'nın önünde toplanan emekçiler, Ali'nin son kez gelmesinden, Emel'in bal almasından, Ömer'in mısır yemesinden, Cemil'in bayrak asmasından, Ayşe'nin topu tutmasından sonra sessizce dağıldı. (İstiklal Akarsu'nun katkılarıyla...)
|