Uçan tekmeyi yermişim böğrüme!

Alışık olmayan popoda don durmazmış. Popo kelimesine kılım. Çok güllaç bi'laf. Tabii ki arşivimde daha sert ve geçerli kelimeler var ama belli sebeplerden girmiyorum.
Neyse yukarıdaki özdeyişten hareketle konumuza dönelim.
Dürüst olmak gerekirse bunu anlatmakta tereddütlerim var. Yani tevazu diyin, eziklik diyin, ne derseniz diyin..
Çok emin değilim ama galiba bir sekreterim var!
Nasıl olduğunu sormayın.
Bi'şekilde oluverdi işte. Yok, üstün başarılarım sonucu kurumun bir jesti falan değil bu. Galiba gelip geçici bir durum, o yüzden gelişmeleri serinkanlılıkla izliyorum. Yeni Aktüel'in olduğu ofiste birtakım oda değişikliği falan oldu, bir de baktım ki kapının önünde her sabah "günaydın Mansur Bey" diyen bir kız var.
İş ortamında daha önce bana kimse Mansur Bey dememişti. Bir de Mansur Bey'in o gün tişörtünün üstünde yemek lekesi vardı ki sormayın.
Genelde sekreteri olanların giysilerinde yemek lekesi olmaz değil mi?
Daha önce hiç sekreterim olmadığını söyleyerek devam edelim. Yani neler yaptırabileceğim konusunda bir fikrim yok.
Tıpkı daha önce bir mutfak robotumun olmaması gibi bir şey bu.
Şimdi kızım git şu altılı kuponunu yatır desem ayıp olur.. mu?
Valideyi ara iyi yemek varsa çökücem desem ayıp olur.. mu?
Ara kızım başbakanı, emniyet müdürünü, maliye bakanını durumum zaten hiç yok.
N'apıcam peki?
Pedere gıcık vermek için "ayrılmayın, Mansur Bey görüşecek" yaptırtmaya kalksam biraz sıkar..
Bir yandan da kaygılanıyorum, kız kendini işe yaramaz hissediyor. Oysa çok istekli.
İşte profesyonel hayatın zorlukları. Hazır olmayan, altyapısı yetersiz adamlara makam verirseniz çarşafa dolarlar işte.
Hani tereddüt ederek pek tarzınız olmayan bir gömlek, pantol falan alırsınız. Yakıştı mı yakışmadı mı diye de ilk arkadaşlarınıza gösterir, gelen yorumlara göre kamuoyunun beğenisine sunarsınız.
İşte bu mantıktan hareketle ben de ilk telefon bağlantımı dostum Uğur Vardan'ı aratarak gerçekleştirdim. Tepkisini ölçerek doğru yolda olup olmadığımı anlamak istiyordum çünkü.
Tepkisi sert ve netti. "Bi'daha böyle bi'şey yaparsan uçan tekmeyi yersin böğrüne."
Tamam çok yakın arkadaşlar bu şekilde aranmaz, bunu biliyorum. Peki asılıp da yüz vermeyen manitaları aratsam havalı olur mu acaba, iş yapar mı?
"Ayşe hanım, merhaba ben Mansur Forutan'ın yeni asistanıyım. Eskiden bir asistanı yoktu ve ezikti. Hatta yaptığı iş gibiydi. Yani bir hiçti. Oysa şu anda çok mühim biri oldu ve şansını bir kez daha denemek istiyor. Muhtemelen sizi akşam yemeğe çağırmak isteyecektir ama cesaret edemeyecek geyiğe saracaktır. Ayrılmayın bağlıyorum."
Sizce doğru yolda mıyım?