  |
|
Vur kocacığım, bir daha vur!
Kışkırtıcı bir başlık değil mi? Ama neylerseniz ki bazen böylesi bir yazı başlığını da, "tepe tası"nı da attırıyorlar insana! Önce, geçenlerde rastladığım bir televizyon programında(!) işittiklerimi aktarayım, sonra sadede geliriz... "Kadınlardan ses sinyalleyen" seriyallerden biriydi... Sunucu hanım kızımız, stüdyoda bulunan iki çocuklu ve kocası tarafından terk edilmiş eşe mikrofonu uzatıyor.. "De diyeceğini, anlat derdini, bulalım dermanını!" diye topu pasa atıyor.! Bu arada alacağı yanıt ve reytingden de o kadar emin ki, gözleri gülüyor, elleni ovuşturuyor sıklıkla! Konuk eş, başlıyor konuşmaya.. "Kocam ahlaksızın tekiydi! Eve adamlar getirirdi sık sık, onların göz tacizlerine ve pis pis sırıtışlarına ses etmezdi! Bir de utanmadan yanında çalıştığı kızla kaçtı gitti, ne çocukları gördüğü var, ne de para yolluyor.. Neyi var, neyi yok, o sarışın o... puya yedirdi, biz ortada kaldık!.." Birkaç dakika sonra adı geçen, karakteri kayda giren(!) adam telefona bağlanıyor! Sunucu hanım gayet bilimsel(!) bir soru soruyor... Özeti şu... "Karınız, sizin onu erkeklere peşkeş çektiğinizi ve çocuklara ilgisiz olduğunuzu söylüyor, ne diyeceksiniz?" Ayıkla pirincin taşını! Bildik çatışma başlıyor ardında... Volüm yükseliyor, küfür, kıyamet paralanıyor! Biri telefonda, diğeri konuk koltuğundaki taraflar, akla hayale gelmeyecek, dudak uçurtacak, hatta buraya nakledemeyeceğim hakaretlerle tozu damana katıyor.. Ve kadın, son bir nokta koyuyor ki evlere şenlik (belli ki kocasını çıldırtmak için)! "Bak, ben de senin yaptıklarını yapacağım... .... ..."ın evine yerleşeceğim, hem de en yakın arkadaşın! Sana müstehak, boynuzlu herif!" Yarım saati bulan süren bu muhabbetten sonra, diğer bir av(!) pardon stüdyodaki diğer kadınlardan birine ses(!) imkanı veriliyor.. "Hadi, şimdi sıra sende..." diye.... Şimdi, ekranlarda buna benzer durumlara her saat her gün rastlar olduk... Artık, şaşırmakla anlamak arasında gidip geliyoruz galiba... Çocuğunun annesini ya da babasını milyonların önünde doğrama, yüreğine hançer saplama refleksi aldı başını gidiyor ve hele ki namus, aile, örf ve gelenek gibi kavramların üzerine çokça basıldığı bir toplumda... Anadolu Ajansı dün muhteşem bir haber geçti... Bir başka cepheden bir başka fotoğraf! Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü, Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ile işbirliği yaparak bir anket düzenlemiş ve şu sonuca varmış... "Evli kadınların yüzde 40'a yakını, koca karşılık verme ya da yemeği yakma gibi durumlarda eşlerinden yedikleri dayağı haklı buluyor"muş! Habere göre 9000'e yakın kadınla görüşülmüş... Çeşitli veriler elde edilmiş. En vahimi de.. Kırsal kentlerde yaşayan evli kadınların yüzde elli yedisi... Yemeği yakma, kadının kocasına karşılık vermesi, parayı gereksiz yere harcama, cinsel münasebeti reddetme gibi durumlarda kadının kocası tarafından düvülmesini haklı bulmuş. Bu oran kentte yüzde 32'ymiş! Biraz daha ileri gidelim.. Liseyi bitiren kadınların yüzde dokuzu dahi herhangi bir nedenle karının kocası tarafından dövülebileceğini belirtmiş!
*** Yani anketin sonucu kibarca şu! Kadınlarımız, özellekle de Anadolu'da yaşayanların yarıya yakını üstte belirtilen "suç"ları işledikleri takdirde kocaları tarafından atılacak muhtemel dayağa karşı gelmeyecek, onları haklı bulacak hatta, "Vur kocacığım vur, vurduğun yerden ses getir, sen civanımsın, bütün dayaklar sana helal olsun, tekme tokat değil onlar, gül ve çiçek, senin vurduğun yerden orkide biter benim yiğit kocacığım!" diye de ağzı gözü kan içinde nutuk dahi atacaklar... Nasıl gelindi bu noktaya, artık neler oluyor hayatta bilemiyorum.. Dilsizim, kederliyim! Ve şaşkınım sahiden! Ekranlarda rastlanan "ahlaki panayır" bir yana, anket soınuçları ötkeki yana! Artık fotoğraf da çekemiyorum! "Dört nala gelip Uzak Asya'dan bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketin Avrupa'ya gider ayak" yolculuğu sırasında karta yansıyan fotolar flu çünkü!
|