 |  |
  |
|
'Bana uyar' Hasan bey!
Eski yüksek bürokrat ve siyasetçi Hasan Celal Güzel'in, Dünden Bugüne Tercüman gazetesinde toplumsal-kültürel sorunlarımıza ilişkin ilginç yazıları çıkıyor. Son olarak 'Diliniz Kopsun İnşaallah' başlığıyla yeni deyişlere, yeni anlatım biçimlerine değindi. Güzel kızgın. Hem de "Koca koca adamlar TV ekranlarında konuşurken, ağızlarını 'cart' diye yırtma ihtiyacı hissediyorsunuz" diyecek kadar kızgın. Çok önemli eleştiriler yapıyor Hasan Celal bey. Ancak bunların bazılarına ben katılmıyorum. Bir iki örnek vereyim... Güzel 'Atıyorum' sözüne bozuluyor. 'Misal' diyeceklerine 'atmak' fiilini kullandıklarını söylüyor. Bir kere 'atıyorum'un 'misal vermekle' ya da 'örnek göstermek'le bir ilgisi yok. 'Atıyorum'; 'faraza'nın, 'diyelim ki'nin, 'sözün gelişi'nin karşılığı. Burada sorun bence şirin (ve elbette argo) bir anlatım biçiminin kullanılması değil. Diğerlerinin unutulması, ezilmesi, silinmesi... Dilimizin zenginliğini kendi ağzımızla yok ediyoruz. Telefondaki, 'Size döneceğim' türü yeni anlatım biçimlerine de kızıyor Hasan Celal Güzel. Bir bakıma haklı: Çünkü bu deyiş İngilizce'den çeviri. Ve tam da dediği gibi özel kalem müdürleri, sekreterler, halkla ilişkilerciler tarafından 1995-96 yıllarında devreye sokuldu. Benim de kulağımı tırmalıyor. Ancak çok yaygınlaştı. Niye? Çünkü hizmet sektörü ve iletişim olanakları büyüdü. Eh, dilde esas olan yaygın kullanımsa... O 'tuhaflığa' tahammül etmekten yanayım ben... 'Benim için uygun'un yerine kullanılan 'Bana uyar' deyişine de sinir oluyor Hasan Celal bey. Kesinlikle katılmıyorum. Bence Türkçe'nin kurallarına aykırı hiçbir yanı yok. Hızlı, ahenkli, kesin bir anlatım bu. Üstelik Güzel'e şunu da hatırlatalım: Niye onun yerine 'tamam' denmediğini soruyor ki... Bir vakitler yabancı dizilerdeki 'OK' (okey) için 'tamam'ın (ve 'oldu'nun) kullanılması yerden yere vurulmuştu. Özetle: Bir kelimeye ya da deyişe 'yeni' olduğu için karşı çıkmayalım. Dilimizin genel kurallarına aykırı olmayan anlatım biçimlerini benimseyelim. Esas sorun bu yeni kelimeler değil, eskilerin dolaşımdan kalkması.
|