Dün yazdım ya, Seda Sayan rezilliğini. Akşam dokundum gene o programa.. Rezillik, daha da artarak devam ediyor.. Böyle RTÜK'le böyle program..
Ekran formatı aynen duruyor..
"Sürpriz. Canlı Yayında açıklıyor.."
Açıklanan bir şey yok ha.. Her gün bir yeni yalancı bulup ekrana çıkarıyorlar. O da birisinden naklediyor, gene..
Bu arada.. Ekran üçe bölünmüş. Ortada Hale'nin fotoğrafı var. Yarım profil. Hemen sağında, "Ben Hale'nin oğluyum" diyen kazık kadar (43 yaşında) herif. Hale'nin pozuna aynen paralel duruyor, heykel gibi..Üç gün evvelki pozunda.. Her gün 3.5 saat böyle durmaktan omzu düğümlenir adamın yahu..
Niye ikisi de ayni açıdan, ayni yarım profille duruyorlar sabit. (Yani resim zaten sabit de, adam da "Öyle sabit dur" diye tembihlenmiş belli.) Niye?. Algı yaratacaklar.. "Bakın ne kadar benziyorlar?."
Yalanları, her gün başka bir yalancı şahitle tekrar edilen masalları bir kez daha dinlemeye tahammülüm olmadığı için hemen kanal değiştirdim, tabii..
Ey RTÜK!..
Ey Radyo Televizyon Üst Kurulu diye, hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilen ve bu ülke vatandaşlarının vergileriyle tonla maaş alan adamlar?. O vatandaşın namusu, onuru, haysiyeti, gururu kime emanet, ekranlarda?.
Benim bu yazılarımı dahi "İhbar" kabul etmiyor ve harekete geçmiyorsanız, ne işe yararsınız siz?.
Böylesi iğrenç bir saldırıya uğrayan kişi Hale Soygazi değil de, mesela bir ülke büyüğünün eşi, ya da sizin karınız olsaydı, hâlâ susar oturur muydunuz, ha?.
Hâlâ susar oturur muydunuz, hele bir söyleyin, cesaretiniz varsa?.
İçinizden biri beni arasın da cevap versin, verebilirse, ona da razıyım..
Üzerinize ölü toprağı serpilmiş gibi susup oturmayın öyle!.