Maçın başında, akıl almaz bir korkak Advocaat vardı.. Üstelik korkmasına hiç sebep yokken.. Fener'le işini çoktan bitirmiş, gideceğini açıklamıştı. Fener'in şampiyonlukta iddiası yoktu. Çıkacak, maçını zerre stressiz, rahat rahat oynayacaktı.
Ama baktık, Hollandalı akıl almaz bir savunma takımı ile çıktı sahaya.. Hasan Ali Kaldırım'ı sağ beke çektin hadi.. O zaman Ozan'ı koysana esas yeri ön liberoya.. Hayır?. Ozan kenarda.. Sezon başından beri on para etmediği görülen ve bilinen Roman sahada.. Niye?. Galatasaray'ın Euro 2016'da görüp de "Bundan fayda gelmez" deyip anlaşmaktan caydığı Roman'ı her şeyi bilen Aziz kaptı (!) ya.. Kesin o demiştir "Oynat" diye.. Haftalardır takımın en iyisi Atıf kenarda.. Geçen hafta oyuna gidip maçı değiştiren Emenike kenarda.. Ortada topa koşmayan, vurmayan Van Persie oynasın diye, Sow da kenara atılmış. O yerin sahibi Volkan kenarda..
Maç başladı.. Baktık Fener çekilmiş, oyunu kendi yarı sahasında kabul ediyor.. Karşısında Şenol Güneş'in çıkardığı harika bir hücum takımı var..
Sağda Gökhan ve Quaresma ikili ataklarla İsmail'i koridor yapıyorlar. Son haftalarda tank gibi ağırlaşan Lens de yardıma gelmeyince hele, Fener'in solu çöküyor. Sağda da durum farklı değil.. Adriano ve Babel geliyorlar ordan da.. Ne var ki Talisca ile Abubakar'ın gol kaçırma yarışında oldukları bir gün..
Beşiktaş skoru en az 5-0 yapabilecekken, Advocaat hiçbir önlem almadan, boş nazarlarla bakıyor sahaya..
Ah o son saniye golü.. Hayır, ikinci değil, ilk devredeki.. O golle Beşiktaş ikinci yarıya 1-0 galip başlayınca, ilk yarının o fırtına değil, kasırga gibi esen Beşiktaş'ında Şenol, dizginleri kısıyor.. Önde ya.. Temkinli oynamak kanına işlemiş ya.. Advocaat hâlâ hesaplı.. İsmail ile Roman'ı almış.. Ozan'ı beke, Salih'i ortaya koymuş.. Yenik olmasına rağmen, forveti değil, savunmayı güçlendiriyor. Skoru 70'lere kadar 1-0 götürebilirse, Şenol'un takımı geri çekeceğini biliyor.. Fener'in korkak rakiplere cezayı son dakikalara kalsa bile keseceğini de biliyor..
Şenol, taraftarın heyecanla beklediği Demba Ba'yı ısrarla oyuna almazken, hareketli Abubakar'ı çıkarıp, son haftaların soyunuk seyircisi Cenk Tosun'u sokuyor ki, Fener kornerlerinde kafayla top çıkarsın.. Ardından Tolgay'ın yerine Necip giriyor.. Şenol'un artık ezberlenen "Ben korkuyor, takımı geri çekiyorum" hamlesinin adı, Necip..
Yetmiyor.. Skrtel oyundan atılıp, Fener on kişi ve tek stoperle kaldığı zaman bile yüreği Demba Ba'yı, sahada dolaşan Cenk'in yanına ikinci santrfor diye sokmaya yetmiyor.. Takımın ikinci golcüsü, gizli santrforu Talisca'yı da çıkarıp, Gökhan İnler ile, güya orta sahayı kalabalıklaştırıp savunmayı yedi kişiye çıkarıyor. Fener 9 kişi kaldığında panik içinde olan takım korkak Şenol'un Beşiktaş'ı.. Öyle geri çekilmişler ki, dün Rıdvan tabloyu rahatça çizdi. Sow Beşiktaş yarı sahasından taç atıyor.. Santranın önünde Kjaer bomboş.. Yahu orta sahada 4 adam var, nerde bunlar?. Hepsi Beşiktaş 18'i içinde.. Peki, bekler, stoperler.. Onlar da Beşiktaş altı pasında.. Taç atışı bu bakar mısınız, paniğe?. Kjaer dolduruyor.. Topa iki panikli Marcello ve Fabri birlikte çıkıyor, birbirlerini dağıtıyorlar ve Marcello'nun ters vuruşu Fabri'yi avlıyor.. Hakemin düdüğü, hem golü, hem de maçın bittiğini işaret ediyor..
Santrasız gol..
Kim yedi bu golü şimdi?. Kim kaybetti çok kritik 2 puanı şimdi?. Hem de Advocaat efendi, maçı vermek için başından sonuna elinden geleni yapmışken?.
Sezon başlarında Erol Kaynar'a "Bu yıl iki kaleciden çok çekeceksiniz.. Biri kalede duran, öteki kenardaki.." demiştim.
Geçen hafta salı aSpor'daki son sözüm "Şenol korkarsa, Fener cezayı keser" olmuştu. Şenol öyle korktu, içindeki paniği takıma öyle bulaştırdı ki, ceza için Fener'e ihtiyaç kalmadı. Kendi kendilerine kestiler..
Fener'in, Galatasaray'ın, Trabzon'un bu kadar kötü olduğu bir sezon daha hatırlıyor musunuz?.
Böyle bir sezonda "Mecburen Lider" Beşiktaş'ın puan cetvelindeki yerine bakıp Şenol'u yere göğe sığdıramayan "Skor Basınımız" şimdi neler yazacak çok merak ediyorum. Altın tepside sunulan lig ve kupadan hiç değilse birisini alamazsa hele?.