1950'li yılların sonları..
60'ların başları.. Ankara'da Beşevler'de otobüsten iner, tarlalar arasındaki yolda iki kilometre yürür, o zamanki Gazi Eğitim Enstitüsü Spor Salonu'na gelirdik. Kız voleybol maçları o kuş uçmaz kervan geçmez yerdeki bu tribünsüz okul spor salonunda oynanırdı. Gazeteciliğimin ilk yılları kar, kış demeden o yollarda geçti. Bütün Kolej kız takımına âşıktım çünkü.. Demirspor'da da, Türkiye Güzeli olacak kızlar vardı..
Delikanlılık yaşı.. Gel de gitme..
Spor yanımız da vardı tabii.. Yeni Gün gazetesinde manşetten verirdik, Kolej- Demirspor maçlarını..
Ama asıl unutmadığım Türkiye Şampiyonası'ydı orda yapılan..
Yıl 1961.. Senelerden beri yenilmez armada ve hep Türkiye Şampiyonu Fenerbahçe, bir kez daha ezeli rakibi ile oynuyor finali..
Güneş Çapa'nın kaptanlığında, nerdeyse milli takım bir Fenerbahçe var. Öte yanda Alev Ercins'in Galatasaray'ı..
Galatasaray'da da Güneş'in kız kardeşi var, iyi mi?.
Ben ve birkaç gazeteci ve idareci daha, daracık salonda saha çizgilerine bir metre mesafeye konan sıralarda oturuyoruz.. Ben tam servis köşesini seçtim, Fener'in.. Set sonu takımlar saha değişince, ben de değişiyorum.
Çılgınlar gibi tezahürat yapıyorum, servis atan kızı şaşırtmak için..
O gün Galatasaray, Fener'i ilk defa 3-2 yendi ve şampiyon oldu.
Güneş maçtan sonra beni eline geçirse, parçalardı herhalde..
O Güneş'le geçen pazar günü, Atlas sinemasında buluşup nasıl sarmaş dolaş olduk.. Nasıl yaşlı gözlerle o günleri andık.. Ne güzel günlerdi, Fenerbahçe- Galatasaray ezeli rekabetinin en güzel yaşandığı o günler..
Dün sabah gazetemi açtım..
Tesadüfe bakar mısınız?.
"52 yıl sonra ilk" diyordu başlık..
1965 yılında son defa final oynamış Galatasaray ile Fenerbahçe.. Sonra işler müessese takımlarına geçmiş..
..ve çarşamba günü..
Galatasaray, Vakıfbank'ı, Fenerbahçe de hem de 3-0'lık ilk maç yenilgisinin ardından Eczacıbaşı'nı eleyip finale kalmışlar..
52 yıl sonra ilk defa Fener- Galatasaray finale kalmışlar.. Benim Güneş'le sarmaş dolaş olmamdan 3 gün sonra..
Final, 5'lik bir seri.. Şampiyon olmak için üç maç kazanmak lazım..
Nasıl bir şölen, festival, bayram olabilir bu maçlar, gözümün önüne getiriyorum..
Harika salonlarımız var.. Sinan Erdem..
Abdi İpekçi.. Ülker Arena.. Volkswagen Arena..
Sarı lacivert, sarı kırmızı bayraklarını sallayan binlerce seyirci.. Şarkılar, maçlar.. Ebedi dostluk, ezeli rekabet günlerine geri dönüş..
Yapabilir miyiz acaba?..
İki tarafta adam gibi yöneticiler olsa.. Spor Bakanımız bunları toplantıya çağırsa..
Yarım asır sonra gelen bu finalin bir Fener- Galatasaray şölenine dönüşmesi için önlemler ve kararlar alınsa..
Rüya mı görüyorum dersiniz?.
Olmaz mı bu?.