Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Amaçları o soruyu sordurmak zaten!..

İş Sanat'ta, "Yeni Yıl Konseri" var, perşembe akşamı..
Son yıllarda çok izlediğimiz Britanya orijinli Johann Strauss Orkestrası çalacak..
İstanbul'da, Yılbaşı gecesi, eğlence yerindeki terör olayından sonra, adamlar gelecek mi, merak etmiştim.
Geldiler.. Ben de gittim tabii.. Arkadaşımla lobide buluştuk. Gittik, yerlerimize oturduk.. Arkadaşım bana baktı.. Yüzündeki ifade tatsız..
"Ne olacak bu memleketin hali Hıncal" dedi..
"İşte bu soruyu kendine bile sormayacaksın" dedim.. "Adamların amacı, herkese bu soruyu sordurmak, çünkü.. Herkesin kafasını bu soru ile zehirlemek ve yaşamın zevkini yok etmek.. Bizi öyle bitireceklerini biliyorlar." Baktı bana..
"Ülkene ve Cumhuriyetine güveneceksin. Burası, Hasta Adam Osmanlı'yı paylaşmak üzere üşüşenlerin, Orta Doğu'da kendi emellerine alet olsun diye kurdukları, sınırlarını cetvelle çizdikleri, yönetimini kendi emellerine uysun diye belirledikleri, uzaktan kumandalı yapay devletlerden biri değil çünkü..
Biz bu Cumhuriyet'i o leş kargalarıyla işbirliği yaparak değil, hepsiyle savaşarak kurduk.
Savaşı kazandık.
Mustafa Kemal Atatürk "Yurtta barış, dünyada barış" deyip, kurduğu Cumhuriyet'in temellerini öyle sağlam attı ki, bir asırdır, çok sıkıntılı, çok kritik günler yaşadık, ama hep dimdik ayakta kaldık. Gene kalacağız. Hiç merak etme.. Hayatını aynen yaşamaya devam et.. Terörle savaşta biz ülke insanlarına düşen görev, acımızı gömerek, hatta yüzümüze bile yansıtmayarak yaşama devam etmektir."

***
Başından beri bunları söylüyorum.
Söylemekle de kalmıyor, yapıyorum da..
Pazartesi gecesi, Süreyya'ya gittim.
Harika bir Bülent Evcil Konseri izledim. Size de yazdım. Konseri iptal etmeyenlere teşekkür ederek..
Salı gecesi, arkadaşları topladım.
Koca bir gurup İstanbul'un en ucuna, Rumeli Kavağı'na gittik. Kahraman'a tabii. Hayatta zevkle yediğim tek balık, Kahraman'ın elleri ile ızgara yaptığı Kalkan'dır. Kahraman şimdi İstanbul'un en ünlü, en kazanan patronlarından. Ama hala önünde önlük, hala ızgara başında. Hala hep kendisi kızartıyor.. Değişmez lezzetin sebebi o.. Tabii, artık dünyaca ünlü domates salatası ile başlayan mezeleri, hele de balık kokoreçi..
Dönüşte, sahil yolundan geldik..
İstanbul Boğazı'nın gece manzarası insana şarkılar yazdırır..
Çarşamba gecesi, İstinye Park'a gittim. Hiç yapmadığım şeyi yaptım.
Hayatımda ilk defa diyebilirim, AVM'yi kat kat dolaştım. Bugüne dek varlıklarını bile bilmediğim dükkanlar keşfettim. Girdim.. Gördüm, alışveriş yaptım.. Sonra sinema.. Ne güzeldi kulis.. Filme vakit vardı, oturacak yer bulamadım.. Sonra salona girdim. Genelde boş matinedir, 19.00.. Bu defa salonun nerdeyse tamamı dolu..
İnsanımın güzelliğine bakar mısınız?.
Ve perşembe..
Radetsky Marşına tüm salon alkışlarla ayakta eşlik ederek, tamamladık konseri.. Johann Strauss orkestrası defalarca selam verdi..
Kalkıp geldikleri "Bu muhteşem kent İstanbul'a gelmekten, burada bu kadar sıcak ağırlanmaktan çok mutluyuz" dedikleri için onlara ayrı teşekkür..
Konseri iptal etmeyip yapan İş Sanat zaten, bir tanemiz!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA