Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Öyle bir İsmet Ağabeyimdi ki?.

Nasıl, ama nasıl severdim İsmet Ağabeyi..
"Onu tanıyıp da 'Ben sevmem' diyen var mıdır acaba dünyada" diye düşündüm, bu cümleyi yazarken..
Ben ki politikayı hayat boyu sevmedim.
Gazeteciliğe Ankara'da başladığım, ilk 20 yılı orda geçirdiğim halde..
Bu yüzden politikacıların arasına da fazla girmedim..
Ne var ki, İsmet Ağabey farklıydı..
Siyaset adamı olmaktan önce, "İnsan"dı.. İyi insan..
Çok iyi insan..
Candandı, içtendi, herkesi kucaklardı..
Hele yüzünden hiç eksik olmayan, benzersiz gülümsemesi..
En çok da bu halini severdim..
Onu tanıdığımda, Adalet Partisi milletvekili ve Gençlerbirliği Başkanıydı. Ben de muhalif yerel gazetenin spor müdürü..
Sporu ben mesleğe başladığımda Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü yönetirdi. Bir Devlet Bakanı'na bağlı olarak. Ama o bakanın sporla ilgilendiğini hiç görmezdik. Her şey, Genel Müdürün kontrolü altındaydı..
Sporu o kadar seviyordum ki, onun bir Genel Müdürlük çapında kalmasına içim razı olmuyordu..
"Bakanlık olmalı" derdim. Bakanlık olursa, daha önem kazanacak, daha çok bütçe alacak, daha hızlı gelişecekti çünkü..
Kafamdaki Bakan da İsmet Ağabeydi.
Partisinin sevilen ve önde gelen bir milletvekili olarak, sporumuza çok katkıda bulunabilirdi.
İstanbul'daki ağabeylerimiz, "Spor Bakanlığı kurulsun" diye yazılar yazmaya başladılar. Gazete olarak onları tüm gücümüzle destekledik, Ankara'da.. Kampanyaya dönüştürdük. Ve ilk Süleyman Demirel Kabinesinde, ilk spor bakanımız açıklandı..
İsmet Sezgin!.
İlk kutlamaya gidenlerdendim..
Kapısı açıktı. Ne özel kalem, ne randevu..
Selamsız sabahsız dal içeri..
"Tebrik günleri böyle olur zahir" diye düşündüm.. Ama öyle olmadı.
İsmet Ağabey'in kapısı hep açık kaldı. Herkese açık kaldı.. O güler yüz, herkesi, her gün karşıladı..
Daha sonra, kardeşi Mukadder Sezgin'i tanıdım.. Turizm Bakanlığı Müsteşarı.. İsmet Ağbi'nin aynisi..
Güleryüzlü, candan, içten, fedakar..
Ailenin bir ferdi gibi hissediyordum kendimi.. O kadar yakındık, İsmet ve Mukadder Ağabeylerle..
İsmet Ağabey siyaseti bıraktıktan sonra bir gün, Ertekin'de oturuyoruz..
Sohbet arasında "Senin branşına hem de bir yeğen yolluyorum, bir bak bakalım" dedi..
Gittim operaya, Murat Karahan'ı dinlemeye.. Harikaydı..
Hem fiziği, hem sesi ile müthiş bir tenordu.. Kaç yılıydı bilmem.. "Bir dünya yıldızı geliyor" diye yazdığımda..
Bugün Murat'ın çıkmadığı dünya sahnesi yok.. Scala'dan, Bolşoy'a baş rolleri seslendiriyor. Bu yaz, dünyanın bir numaralı opera festivali, Verona, Zefirelli'nin sahnelemesiyle açıldı. Baş rolde Murat olarak ve salladı, opera alemini..
O Murat telefon etti işte üç gün evvel, gece vakti..
"İsmet Dayım iyi değil" diye..
Gülhane'de yoğun bakımdaymış..
Bir septik şok..
Yaş 88!.. O yaşlarda, vücut bağışıklığı azalmışken böyle durumlar kritiktir.
Benim hayatımı kurtaran hastanedir Gülhane.. En yeni tıbbi gelişmelere, imkanlara sahiptir.
İsmet Ağbi'nin de hastanesidir bilirim..
Bir şeyden şikayetçi oldu mu oraya gider.. Tüm doktorların da İsmet Ağbisidir orda, yıllardır..
Yapacak fazla şey yok..
"Dua edeceğiz" dedi Murat!.
Çarşamba gecesi, Boğaziçi Üniversitesi'nde İdil Biret'i dinliyoruz..
Yanımda Ankara yıllarından beri dostum, mesleğe hemen hemen birlikte başladığımız Güneri..
(Cıvaoğlu).. Ara oldu. Telefonunu çıkardı.. Baktı.. "Aaa" dedi, "İsmet Ağabey ölmüş!." Biliyor ve bekliyordum..
Buna rağmen, telefonu elinde kalan Güneri kadar sarsıldım..
İyi adamları, yıllanmış ağabeyleri kaybetmesi zor oluyor..
Onun bir "Anıt" olarak tarihe geçtiğini, tüm gönüllerde yaşamaya devam edeceğini bilsem de zor, İsmet Ağbisizlik!.
Giden canımdan bir parça çünkü!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA