Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Galatasaraylılığımdan utandım!.

İşte, Galatasaray'ı puan cetvelinde Fenerbahçe'yi geride bırakıp üçüncülüğe yükselmesini sağlayan Kasımpaşa maçının sonundaki duygularım!..
Utanç ve öfke!.
Bir gün evvel, puan cetvelinde üstünde olan üç takım, Başakşehir, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin üçü de Galatasaray'a çalışmış, ikişer puan kaybetmişler.
Şimdi, Kasımpaşa maçını kazanırlarsa, Şampiyonluk yarışına döndüklerini ilan edecekler..
Böyle bir maçta Galatasaray nasıl oynar?.
Fırtına gibi değil mi?.
Oynadı da.. İlk yedi dakika..
Podolski golü attı, o Galatasaray gitti, yerine uyuşuk, pısırık, ruhsuz, rakipten ödü patlayan, maçın geri kalan 80 dakikasını 1-0'la oyalamaya çalışan bir utanç takımı geldi..
O rezil, o kahrolası yan ve geri paslar yeniden başladı..
Karşıda kale yok. Kasımpaşa yarı sahasının ortasından top, geriye Muslera'ya nasıl atılır hesabına düşüldü..
Bunu daha evvel de yazdım..
Sahada 21 kişi var.
Hepsinin gayesi ayni.. Topu Muslera'ya doğru vurmak.., Hızlı oynayan Kasımpaşa Galatasaray'ı ezmeye başladı..
Gözüm kenarda, ama kenar boş.. Riekerink adlı futbol fukarası, gözünün önünde olanları okumaktan aciz..
Yahu saysana, Muslera'ya verilen geri pasları Muslera kime atıyor?. Sadece o gün değil, her maçta.. Muslera topu ayakla çıkarmakta en kötü kaleci.
Yüz toptan 90'ını rakibe atıyor.
Hatta bazen asist gibi atıyor.
Yani Muslera'ya geri pas yapmak, topu rakibe atmak demek..
Vur ilerden taca gitsin, hiç değilse vakit geçer, sen de savunmada toparlanır, gafil avlanmazsın.
Onu bile sezon başından beri görmekten aciz bir "Hoca (!)sı var, Galatasaray'ın..
Riekerink Efendi!..
Odana kapan, Kasımpaşa maçını elinde kağıt kalem izle..
Muslera kaç topu Kasımpaşa'ya, kaç topu kendi arkadaşlarına attı ve Lig 13'üncüsü Kasımpaşa önünde vakit geçirmek için ne çirkinlikler, korkaklıklar, acizlikler yaptı?.
Kağıt kalem almışken bak, o Yasin efendi kaç kez topla buluştu ve kaç kez geriye attı?.
Gene yüzde 90 gibi bir oran bulursan şaşma!.
Ben o Yasin'i 20'nci dakikada oyundan alırdım, ibreti alem için.. Bu delikanlıyı desteklediğim, ona sahip çıktığım için utanmaktan bir hal oldum..
O yan ve geri paslarda hızlı Kasımpaşa top kaptı mı, gol pozisyonu.. O zaman akıllı, bilgili hoca, hele 1-0'a razı ise, topu kalesinden uzakta tutar.. Ofsayt taktiği ile, santra civarında, çizgi halinde yan pas yaparken kaptırırsan ne olur?. Gol!..
Penaltı!.. Kırmızı kart!.
Riekerink Efendi bunu bile okumaktan aciz..
Sonunda Kasımpaşa nihayet gol atmayı başardı, Galatasaray ona tonla fırsat vermişken, en sallama topta golü buldu..
Anlayın 10- 0 taktiği ile oynayan Galatasaray'ın savunma aptallığını..
1-1'le birlikte o "Utanç" Galatasaray'ı gitti. Baştaki fırtına geri döndü. O zaman daha da öfkelendim.. "Böyle oynamayı biliyordunuz da, bir saattir nerdeydiniz utanmazlar" diye bağırdım..
Ama çocukların kabahati yok.. Onlara öyle demiş hocaları belli.. 59'da ilki gibi harika bir gol daha ve utanç futboluna anında geri dönüş..
Pis, pısırık, korkak, vakit geçirmek için her yola baş vuran, insana "Böyle gelecek puana lanet olsun" dedirten, Katarlıları "Biz bu lige mi 600 milyon dolar verdik" diye düşündüren, çirkin anti futbol..
Kasımpaşa gene tek kale oynamaya başladı.. Podolski'ye dek 10 kişi savunma yapıyor ama aptalca.. Gene kaptırılan toplardan biri ve penaltı.. Dua etsinler Adem'e.. Kaçırdı. Hayır Muslera kurtarmadı. Penaltı kurtarılmaz..
Kaçırılır..
Skor hala 2-1.. Sen santrayı geçmeyi düşünmeden oynuyorsun, 2-1'e razısın ama yorgun oyuncuların birini bile değiştirmeyi düşünmüyorsun.
Çünkü okuma yazman yok.
Okumaktan acizsin..
Değişiklik dakikalarına bakın.. 88.. 89.. 90..
Oyunu falan değiştirmek için değil.. Her değiştirmede 15-20 saniye çalmak için..
Galatasaray bu hale düşer mi?. Düşürülür mü?.
Maçtan sonra bekledim ki, geçen hafta Bursa maçından sonra şımarıp, eleştirenlere "Baykuşlar" diye hitap eden "Kuş" gene ötsün diye.. Olmuş mu, dut yemiş bülbül..
Florya'daki Hayalet, Alp Yalman dostum..
Sahaya çıkacak 11'i doğru yazıp adamın eline vermek yetmiyor..
Doğru da oynatmak lazım..
Saklanmaktan vazgeç.. Gel tribüne, kulübenin arkasına otur, bu okuması yazması olmayan cahile suflörlük yap, hiç değilse..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA