Koalisyon falan hikâye.. Belli oldu alenen ve resmen, kasımda erken seçim olacağı.. Bakar mısınız?. Ne Suruç, ne Ceylanpınar, ne de Adıyaman aslında kimsenin umurunda değil.. Alçakça öldürülen gençler, şehit edilen asker ve polisleri hemen her politikacı kendi seçim emellerine uyacak şekilde kullanıyor. Herkesin elinde bir keser, herkes kendine yontuyor..
Milletin birliğe, beraberliğe ihtiyacı, kucaklaşan liderleri görmeye ihtiyacı varmış düşünen yok. Gelsin oy hesapları.. Gitsin oy hesapları..
Böyle bir ortamda siyaset yazmanın anlamı var mı?. Düşündüklerini yazsan, doğruları yazsan okuyan var mı?. Aldıran var mı?.
İmam bildiğini okumaya kararlı..
O zaman ben de spor yazayım bari..
***
Çarşamba gecesi, saygısızlık ve seyirciyi eşek yerine koymakta DigiTurk ve LigTv'nin altında kalmayacağını gösteren DSmart spor kanallarında, Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'yi izledim.. İki kanalda üç maç.. Galatasaray seyircisi ile alay ettiler resmen.. Günlerce anons.. O saatte ekran başında bu takımın taraftarları..
O ne?.
Yayınlanan Beşiktaş maçı.. Beklediler ki, Beşiktaş maçı bitsin de, Galatasaray'a dönülsün. Dönüldü. 25' inci dakikada..
Yahu maçların saatleri belli.. Önlemini alsana, tüm Galatasaray seyircisini eşek yerine koyacağına..
Avusturya'da oynuyor Beşiktaş.. Maçtan önce saygı duruşu var.. Saygısız spiker, susmuyor konuşuyor durmadan.. Beşiktaş'ın kamp programını anlatıyor.. Bari duruşun anlamından söz et be adam, ağız ameli oldun madem?.
***
Seyrettiğim üç büyük içinde takıma benzeyen tek takım Fenerbahçe'ydi. Hocaya benzeyen tek hoca da, Fenerbahçe Teknik Direktörü Pereira..
Fenerbahçe sezon başı olmasına rağmen müthiş futbol oynuyor. Futbolcular müthiş mücadele ediyorlar. Bir hazırlık maçı değil, Avrupa Kupası finali havasındalar..
Almak da zorundalar. Öyle bir kadro kurulmuş ki, herkesin nerdeyse bire bir yedeği var. Örnek vereyim.
İzlediğim maçlara bakıyorum da.. Van Persie, forma kapmak için çok uğraşmak zorunda..
Fenerbahçe şu anda, rakiplerinden iki boy önde..
Beşiktaş en umutsuz olanları.. "Bu Beşiktaş'ta oynar. Onsuz olmaz" dediğim tek kişi yok.. Öyle ruhsuz bir takım. Şenol Güneş bu takıma ne oynatmak istiyor, onu da anlamadım. Kendisi de zaten "Takım istediğimi yapmadı" diyor. Bir hoca istediğini yaptıramıyorsa, ondan hayır gelir mi?.
Galatasaray?..
İşte başlığımıza geldik..
Hamza Hoca dalga mı geçiyor?.
Kimle?.
Galatasaray'la ve Galatasaraylılarla..
Yahu bu dünyanın masrafı ile Avusturya kampları ne oluyor?. Bu üçüncü hazırlık maçında hâlâ, sezon boyu hiç oynamayacak, hatta takımdan yollanacak olanları izliyoruz. O zaman Avusturya'ya niye kampa gidildi?.
Melo'ların, Sneijder'lerin tenezzül buyurmadıkları antrenmanlar, Emre Çolakların kaptan olduğu takımlar, Antalya'da kampa girse, olmaz mıydı?. Antalya'da her yıl binin üstünde Avrupa takımı kamp yapıyor.
Galatasaray'ın bu yılki esas on birinden beş tanesi henüz yan yana oynamadı, oynatılmadı..
Oyuna Emre Çolak başlıyor. Çıkıyor, yerine Yekta giriyor. İkisi de bu sezon Galatasaray'da yedek bile olmaz.. O zaman hazırlık maçını niye onlar oynuyor?. Hamza Hoca, hâlâ Emre'nin, Yekta'nın nesini merak ediyor?.
Podolski alınmış.
Millet Podo ile Burak'ın yan yana nasıl oynayacağını merak ediyor. Merak etmeyen tek kişi Hamza Hoca.. O meğer, bu sene hiç forma şansı bulmayacak Sercan ile Umut'un yan yana nasıl oynayacağını merak ediyormuş.
Galatasaray geçen yıl rezil bir savunma ile oynadı. -1 averajla lider olarak dünya futbol tarihine geçmenin sebebi, geleni gideni yiyen bu savunmaydı.
Özellikle de, savunmanın delik deşik göbeği.. Fener medyasının bayıldığı Chedjau (Nasıl bayılmasınlar. Yenen iki golden birinde Chedjau'nun hatası vardı) ile eski günlerine dönemeyen Semih'e, Koray ve Hakan Balta eklemeleri ile geçen sezon, ortada rakip olmadığı, rakipler de, Bursa ve Beşiktaş gibi fark atacakları maçı, topu avuta attıkları için kaybettiklerinden kazanılmış maçlarla kapanmıştı.
İşin farkında olmayan tek kişi herhalde Hamza Hocaydı ki, o rezil savunmaya takviye yapmadı. O rezil savunmanın bu sezon hali nedir, bakmaya da gerek görmedi. Celta Vigo en az beş fark yapacağı maçı kaybedince de "Kazanmak güzel" diye sevindi, üstelik.
Bakın açık söyleyeyim. Hamza Hoca geçen yılı nasıl bir inanılmaz kısmetle kazandığını cin gibi biliyor. (Bu kısmet devam ediyor, Celta Vigo maçında gördük.) Bildiği için de, "İpliği pazara çıkar" korkusu ile esas takımı sahaya çıkarmaya korkuyor.
Şunun şurasında liglerin başlamasına üç hafta kalmış, Galatasaray'ın nasıl bir 11'le sahaya çıkacağını, hangi taktikle oynayacağını bilen yok. İlk on birin iskeleti de belli değil, oyun şekli de..
Hazırlık maçı bunları belirlemek için yapılır. Hamza Hoca B takımı ile oynuyor durmadan..
Yani.. Galatasaray hazırlık maçlarını, göz boyamak için oynuyor.
Hadi Dursun Özbek futboldan anlamıyor. Peki Cüneyt Tanman, nasıl göz yumuyor böyle laubali, böyle canı isteyenin canı istediği zaman katıldığı kamp programına ve Hamza Hoca'nın koca camiayla resmen alay ettiği o anlamsız, faydasız, gereksiz, on para etmez hazırlık maçlarına?.
Bu takım lige nasıl girecek Cüneyt kardeşim, bana bir söyleyebilir misin?.
Kim, nerde, nasıl oynayacak, bu hazırlık maçlarına bakıp söyleyebilir misin?.
Telefonunu bekliyorum.. Söyleyebilirsen tabii..