Bizim Gelişim Spor'un canavar ekibinden, Yankı'dan yetişme, sevgili kardeşim Lütfi Özel telefonda "Çok hoşuna gidecek bir haber" dedi.. "Senin sevgili dostun Aydın Onur'un adı, Yenimahalle Belediyesi tarafından açılan bir salona verildi.
Ayrıca Onur'un resimlerinden oluşan bir de sergi açıldı.."
Nasıl hoşuma gitmez. Aydın Onur gazeteciliğe başladığım günlerin en parlak gençlerinden biriydi. Ben en çok atletizm izlerdim ya.. Gazi Liseli Aydın da, müthiş bir yetenekti.
Aslında 100 metreciydi, ama yapmadığı iş yoktu. 200, 400 doğal zaten. Uzun atlardı.
Sırıkla atlardı.. Gülle disk atardı.
Dekatlon da yapmaya başladı tabii.
O zamanlar atletizm önemli spor.. Ankara Liseler Şampiyonası bile kocaman kocaman yazılırdı, bizim Yeni Gün'de.. Ulus'ta ve Zafer'de.. Yazıldığı için de rekabet büyük olurdu, özellikle, Ankara'nın iki eski lisesi Atatürk ve Gazi arasında..
Aydın tek başına yedi sekiz yarış kazanınca, Gazi birinci olurdu hep..
Aydın'ın yüzünden, yönetmeliği değiştirdiler. Bir atletin bayrak koşuları dışında, 2 yarıştan fazlasına katılması yasaklandı da, denge sağlandı.
Sonra milli takımın yıldızı oldu Aydın. Kırılmaz denen rekorları kırdı..
Bir süre önce kendi isteği ile Melahat Demirbaş Bakımevi'ne taşınmıştı. Lütfi "Hem Melahat Hanım, hem orada kalanlar hem de başta atletizm çevreleri olmak üzere geniş bir kesimden ilgi görüyor.
Eski arkadaşı Yavuz Uysal da hep yanında bütün ihtiyaçlarını gidermede yardımcı" dedi ve bana bir not gönderdi..
İşte o not.. "Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar'ın ilgisi yoğun. Serginin düzenlenmesine verdiği destek olmuş, ama ondan daha önemlisi Belediye'nin yeni yaptırdığı spor salonuna ismini vermesi Aydın Onur'u çok çok mutlu etmiş.
Sergide 55 tablo var.
Hepsi doğa temalı. Bunu karada ve suda av merakına bağlıyor. Hastalığından sonra yaptıklarını belleğinde kalan doğa fotoğraflarından ürettiğini ifade ediyor. 55 tablonun 16 tanesi hastalık öncesi sağ elle, 39'u hastalık sonrası sol elle. Sol elle yaptıklarına kendisi de inanamıyormuş bazen. 'Bunları ben mi yaptım diye soruyorum ve şaşıyorum kendi kendime' diyor."