Sonuca baktığınız zaman, Fenerbahçe'nin sezonu neden kaybettiğini de bir kez daha anlıyorsunuz. Bu kadar çok yanlışın içinden doğrunun çıkmasının mümkün değildi, Aykut Kocaman'ın takımı herkese gösterdi.
Kendi sahasındaki 7. maçında 16. puanını kaybetti Fenerbahçe. Liderle arasında10 puan var. Hesap edin artık neden bu hallere düşüldüğünü. Yine sonuçtan vazgeçerek düşünelim; tribünde on bin kişi bile yok. Olanlar ise "Şampiyonluk için saldır" diye bağırıyor. Yani; tam Aziz Başkan'ın istediği gibi. O'nun istediği gibi olan ikinci şey ise; bıktırıp-gönderdiği Aykut Kocaman'ın rakip takımın başında olmasıydı. İstediği gibi yaptığı transferler veya beğenip takımın başında tutmaya devam ettiği Pereira ile hiçbir Fenerbahçeli'nin istemediği tabloyu boyadı, bugünkü resmi çıkardı. Sahadaki oyunculara "kötü oynadılar" diye kaçıncı kez yazıyoruz, sayamadım. Önceden "kötü koşmuyorlar" diyordum. Dün, Ozan Tufan'da bu boş vermişliği hissettim. İlk Konya ölündeki geriye koşar gibi yapması, üst üste top kayıplarına rağmen rakip baskının içine dalması, anlamsız bir inatlaşmaydı.
Van Persie hamlesi, ardından 46'da Moussa Sow ile bir şeyleri değiştirmeyi denedi Advocaat.
İlk yarının yarım pozisyonlu takımı, daha etkili, gole daha yakın oynamaya başladı ama, skor üstünlüğündeki Konyaspor'un oyun karakterini tersine dönüştürmesinin de bu görüntüde katkısı oldu.
Sezonun tek hedefi olarak kupa kaldı. Hafta sonu oynanacak maçlarla dördüncülük için de tartışmaya girilebilir.
Tartışılmayacak tek şey, Fenerbahçe taraftarının "Kocaman" gururu...
Haziran'da başında olması muhtemel eski takımına karşı, oyuncularını kendisi gibi dimdik tuttu sahada. Hem helal olsun hem de Aykut Hoca'yı kendileri gibi sananlara "Kocaman" bir yanıt olsun.