Türkiye'de "Paralel Yapı"ya yani FETÖ'ye karşı yürütülen mücadele hukuk içinde sürüyor. Ancak bu yapının dış bağlantıları ve başka ülkelerdeki güçleri hâlâ büyük oranda yerinde duruyor. Bu açıdan belki de en kritik ülke ABD... Çünkü Gülen hem uzun yıllardır ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşıyor hem de gücü ve etkisi hayli fazla.
Ancak son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özel çabası, hükümetin de yargı yoluyla girişimi etkili oldu ve ABD'nin bazı önemli kurumları ve medya organları Gülen'i gündemlerine aldı.
Gülen Cemaati, artık hem seçime giden ABD iç siyasetinin, hem de FBI'nın gündeminde. Sık sık yazılar ve araştırmalar çıkıyor, FBI da takipte. Tabii zamanın ruhu da değişiyor. Önceki gün The Dailycaller haber sitesinde eski Pentagon sözcüsü, emekli ABD Donanması kıdemli subayı, yazar J. D. Gordon, imzalı bir yazı yayınladı.
Yazıyı çarpıcı kılan sadece verdiği bilgiler ve tespitler değil, ilk kez ABD'de etkili bir yazarın ağzından Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesinin istenmesiydi.
Yazar, Hillary Clinton'ın Gülen örgütünden kampanyasına 1 milyon dolar bağış aldığını ve aynı örgütün 200'ün üzerinde Kongre üyesinin Türkiye gezilerini finans ettiği iddialarını araştırdığını belirtiyor ve şunu ekliyor: "Karanlık bir örgüt, yaklaşık 30 eyalette 130 okulla, ABD'nin en büyük özel okul ağını çalıştırıyor. Ayrıca 150 ülkede 1000 okulu var. Kurucusu 74 yaşındaki Türk vatandaşı Fethullah Gülen, 25 milyar dolarlık ekonomik değeri yönetiyor ve 8 milyondan fazla müridi var."
FBI'nın soruşturmalar sonucu bu yapıyı iyi tanıdığını, kamu fonlarını uygunsuz kullandığını, ABD göçmenlik yasalarını suiistimal ettiğini, uygunsuz istihdam uygulamaları yaptığını bildiğini söyleyen J. D. Gordon yazısını şöyle sürdürüyor:
"ABD'de sivil mahkemede açılan bir davada sikâyete göre Gülen yüzlerce kişiyi zorla alıkoydu. Bazılarını 2 yıla kadar. Bu kadar üst düzey ilişkiye ihtiyaç hissetmesi normal... Ama artık New Hampshire Senatörü Kelly Ayotte gibi bazı Kongre üyeleri akıllandı ve Gülen'in çevresinden aldığı 19 ayrı bağışı iade etti ve Clinton'a da iade çağrısı yaptı."
Yazar Türkiye'de FETÖ'ye karşı yürütülen operasyonlar hakkında bilgi verdikten sonra bakın "Paralel Yapı"nın ABD'deki rolüne nasıl dikkat çekiyor: "Gülen'in ABD'de etkili bir çevresi var çünkü hoşgörü, diyalog ve barışa dayalı halkla ilişkiler sayesinde ılımlı Müslüman markası oluşturdu. Teröre karşı tutum aldı. Kulağa güzel geliyor değil mi? Ama ya kendisi ve çevresi kuzu postu içinde saklanan kurt ise?"
J. D. Gordon son sözünü "Peki ne yapmalıyız?" sorusuna verdiği şu cevapla bitiriyor: "Ronald Reagan'ın dediği gibi 'sıcağı hissettiklerinde yangını görecekler.' Kamuoyu bunu tartışmalı. ABD halkı gerçeği öğrenip yetkilileri sorumlu tutmalı. Clinton, Gülen merkezli tüm kişi ve kurumlardan Clinton Global Initiative'e (Clinton Vakfı) ve seçim kampanyasına aldığı her kuruşu iade edene dek mücadeleyi sürdürmeliyiz. FBI da kanunlar çerçevesinde konuyu takip etmeli. Son olarak da Gülen valizlerini toplamalı ve ne kadar hızla Ankara'ya iade edilirse bizim için o kadar iyi olur."
Gelinen noktayı ABD'yi iyi bilen bir uzman şöyle yorumluyor: "ABD seçimini ister demokratlar ister cumhuriyetçiler kazansın, bundan sonra Gülen'in işi zor."