Siyaset üretmeden, ter dökmeden sandıktan çıkmak kolay değil. Halkın gönlünü kazanıp sandıktan çıkmaktan daha büyük bir heyecan olamaz. Seçim süreçlerinde partilerdeki heyecanın nedeni bu. Acaba o sandıktan çıkacak mıyız?
Siyasi tabloya bakıyorum. Kamuoyunda konuşulan iki parti var: AK Parti ve HDP. AK Parti, yeni anayasa, çözüm süreci ve başkanlık sistemi gibi gelecek on yılları da kapsayan bir vizyonla toplumun karşısına çıkıyor. HDP ise çözüm sürecinin yarattığı siyasi zeminde, önüne, "Türkiye Partisi" gibi, hatta zayıf da olsa ana muhalefet olma gibi önemli bir hedef koymuş durumda. Başarır veya başarmaz ama böyle bir heyecanla yola çıkıyor.
MHP ise klasik pozisyonunu koruyor. Küçük de olsa oyunu artırabileceği söyleniyor ama toplumun beklediği 100 yıllık bir meseleyi çözme karşısındaki negatif duruşu bir sıçrama yapma şansını azaltıyor.
En kritik durumda olan parti ise hiç kuşkusuz CHP. CHP yeni bir siyaset üretmediği gibi paralel yapıyla kirli ittifakı, medyaya ölçüsüz saldırısı, "CHP kapatılacak" gibi uyduruk yalanlara sığınması ve seçime üç ay kala bile sandığa değil, sandık dışı yöntemlere başvurmasıyla en kötü seçimine hazırlanıyor.
Rotasız CHP'nin iki önemli korkusu daha var. Partiyle yollarını ayıran ulusalcılar ve gençlerle, Alevilerin oylarına göz diken HDP. CHP yönetiminde bu yüzden heyecandan çok telaş ve korku var. Ama enteresan biçimde heyecanlı olan bir kesim de var: Önseçime katılanlar.
Baykal'ın ayak sesleri
Bunun nedeni de 7 Haziran sonrası CHP içi hesaplar. 7 Haziran sonrası bambaşka bir tablo ortaya çıkacak. Bugün Genel Başkan Kılıçdaroğlu da dahil, CHP'yi yönetenlerin neredeyse tamamı, kontenjan adayı olarak seçimlere girecek.
Ama Deniz Baykal, Önder Sav ve Mustafa Sarıgül gibi partinin geçmişinden gelen ve kenarda bekleyen isimleri kıran kırana bir mücadele sonucu önseçimle listelerde yer alacak. Hepsi değilse bile sadece Baykal, önseçimle çıkıp gelse, 7 Haziran sonrası atamayla gelen yönetim o koltuklarda rahat oturamayacak.
Düşünsenize, yıllarca Baykal'ı "tek adamlık" ve anti demokratlıkla suçlayanlar ve CHP'ye sonradan gelenler merkezden atanacak, eski bir genel başkan Baykal, önseçimle gelecek. Bu duruma, CHP tabanında yükselen "devlet adamlığı" ve "güçlü lider" arayışını da eklerseniz CHP yönetiminin vay haline.
Kılıçdaroğlu'nu, yazarlara bile bu kadar düzeysiz ve pervasız saldırganlığa iten bu korku olsa gerek.