Türkiye, cumhuriyet tarihinin en önemli kader seçimine gidiyor. Aslında 2007'den bu yana her seçim biraz böyleydi. 2010 referandumu, yeni anayasa umuduyla gidilen 2011 seçimleri ya da son yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri, hepsi Türkiye'nin kader seçimleriydi. Önümüzdeki 7 Haziran seçimleri bu sürecin son noktası olacak. En azından bugünden öyle görünüyor.
Bu yüzden bu seçim süreçlerinde daha çok "sistem tartışmaları" öne çıktı. Buna Türkiye'nin ihtiyacı da var. Çünkü sistem normalleşmeden ne demokrasiyi derinleştirmek mümkün, ne de refahı yakalamak... Ancak siyasetin tek gündemi bu değil. Bir de devam eden hayatın sürdürülmesi görevi var. Bunun için de gündelik hayatı, ekonomiyi, ulaşımı ve sağlığı kolaylaştıran projelere ihtiyaç var.
Seçim dönemlerinde vatandaş daha çok siyasi partilerin projelerine ve o projeleri sunmadaki inandırıcılığına bakar. Bu konuda AK Parti'nin farklı bir yaklaşım sergilediği çok açık. İdeolojik ve siyasi mücadelenin çok sertleştiği son iki seçimde bile AK Parti, projeciliğinden hiç taviz vermedi. Bunun için iktidarla muhalefet arasındaki oy farkına bakmak yeterli.
İçinden geçtiğimiz seçim sürecinde de AK Parti bu özelliğini sürdürüyor. Bir yandan yeni anayasa, çözüm süreci ve Başkanlık Sistemi gibi topluma gelecek vaat eden siyasi değişimler önerirken, öte yandan gündelik hayatı kolaylaştıran büyük projeleri de ihmal etmiyor. Dün Başbakan Ahmet Davutoğlu, Harbiye'deki İstanbul Kongre Merkezi'nde İstanbul'u dünya başkenti yapacak mega bir projeyi açıkladı: Boğaz'dan üç katlı tüp geçiş projesi.
İstanbul'un trafiğini rahatlatmak için daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müjdesini verdiği bu projenin sunumunu da bizzat Başbakan Davutoğlu yaptı. Dünyada bir ilk bu... Alt ve üst kattan motorlu araçların geçtiği tüp geçişin, orta bölümü metroya ayrılmış. "Üç Katlı Büyük İstanbul Tüneli" adı verilen projeyle boğazın altından Küçüksu'dan Gayrettepe'ye geçilecek.
Salonu dolduran kalabalığa seslenen Başbakan Davutoğlu, İstanbul'un geleceğine ilişkin şöyle diyordu: "Bugün İstanbul için tarihi bir gün. İstanbul tarihin özne bir şehridir. Küresel dünyanın da özne şehri olacaktır. Biz İstanbul'a her an hizmet etmenin heyecanını ve şerefini yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'na İstanbul'a sunduğu hizmetlerden ötürü teşekkür ediyorum. İstanbul'u dünyanın en büyük projelerinin merkezi haline getiriyoruz. Artık İstanbul dünyayı değil, dünya İstanbul'u takip edecek ve İstanbul'a gıpta ile bakılacak."