Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Demek ki sandıkla oluyor

Yunanistan'da Radikal Sol Koalisyon'un ( Syriza) yüzde 36 oy alarak iktidara gelmesini birçok siyasetçi Türkiye'deki sol arayışlara benzetiyor. Gördüğüm kadarıyla adlarındaki "sol" dışında ne CHP çevresiyle ne de diğer solla bir benzerlik var. Eğer, Syriza Türkiye'de bir partiye benzetilecekse daha çok 3 Kasım 2002'de ilk girdiği seçimlerde yüzde 34 oy alan AK Parti'ye benzetilebilir.
Siyasi rotaları farklı olsa da "siyasi duruşları" ve zamanın ruhunu yakalamaları aynı. Yunanistan'daki seçimlerde bir şey net görüldü: Eski merkez partileri ve onların temsil ettiği statüko iflas etti. Tıpkı 2002'de Türkiye'de olduğu gibi. İki partinin de daha yerli ve milli bir duruşu var. İkisi de AB'nin ve IMF'nin para politikalarına karşı çıkıyor. İkisi de sosyal yardımlara ağırlık vereceğini söyleyerek iktidara yürüdü.
Yani Syriza bir anlamda Yunanistan'ın AK Partisi. Ama şu da bir gerçek, Syriza ve Genç lideri Alexis Tsipras'ın (Çipiras) işi ekonomik açıdan daha zor. AB, tarihinin en zor dönemecinden geçiyor. Siyasi ve ekonomik açıdan derin bir bunalımın eşiğinde. Bu bunalımın en çok yansıdığı ülke ise Yunanistan. Syriza'nın şansı var ama çok derin bir ekonomik kriz ve yükselen yabancı düşmanlığı zemininde bunu başarıp başaramayacaklarını zaman gösterecek. Daha çok da iktidardaki tutumları... Muhalefette meydan okumak kolay ama iktidarda bunu sürdürmek kolay değil. Başarırlarsa "yaşlanan ve yorgun" AB'yi bile değiştirebilirler. Türkiye'ye yansımalarına gelince... Syriza ve genç lideri Çipiras'ın siyasi yolculuğundan Türkiye solunun çıkaracağı çok ders var. Ama hangi sol? Önce şu gerçeği Türkiye'de kendisini sol gören herkesin kabul etmesi gerekiyor; demek ki "şiddetsiz ve kumpassız" sandıkla da iktidar olunuyormuş. Hatta "seçimlere hile karıştırılıyor, sandık başlarında yeterli adamımız yok" yalanlarına da ihtiyaç yok. Halka dokunan, halkın dertlerini önceleyen ve onların oyunu önemseyen bir siyaset üretildiğinde halk karşılığını veriyor.

Gezi'den Syriza çıkmadı

Peki, Türkiye'de böyle bir sol var mı? Ne yazık ki yok. Türkiye'de sol ağırlıkla Türkiye sosyolojisiyle kavga eden bir pozisyonda. Daha çok Kemalistlaikçi veya ulusalcıların kapsama alanında. Topluma tepeden bakan bir sol var. Demokrat sol siyaset ne yazık ki yok. Sol görmese de bu ihtiyacı büyük oranda AK Parti karşılıyor.
Bunu en somut biçimde Gezi olayları sonrası devreye sokulan "Park Forum"larında gördük. Özgürlükçü ve demokrat sol yaklaşımlar, o parkları kuşatan Kemalist ve eski kuşak sosyalist yaklaşımların gölgesinde kaldı.
Sol, tıpkı CHP gibi AK Parti nefreti üzerinden siyaset yaptığı için halkta bir karşılık bulamadı. CHP'ye gelince... CHP'nin Syrizavari bir umut vermesi söz konusu bile değil.
Çünkü CHP'nin Yunanistan'daki muadili PASOK... Sonuçlar ortada, PASOK, her seçimde biraz daha eriyerek bugünlere geldi ve kaybedenler sınıfında yerini aldı. Bu nedenle batıda esecek Syriza rüzgârı CHP'yi motive etmez. Üstelik bugünkü CHP yönetimi, mevcut siyasi statükoyu sürdürdüğü gibi daha sağa, siyaseten bitmiş siyasi aktörlere açılarak ne yaptığı anlaşılmayan bir siyaset izliyor.
Syriza'nın etkileyeceği tek parti ise belki HDP olabilir. Siyaset dili açısından çok benzemeseler de ortak noktaları var. Daha önemlisi Kürt meselesinde şiddeti devreden çıkartacak "çözüm süreci"yle, CHP'nin dolduramadığı doğru eksende "sol" muhalefet ihtiyacı, HDP için bir şans. Bu şansı, statükocu sol siyaset diline kurban etmezlerse bu rüzgâr HDP'ye yarar. Hem kendileri kazanır hem de siyaset.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA