Çocukluğumun geçtiği Kars'ın o güzel caddelerini dolaşırken, üzüntüyle sevinci bir arada yaşadım. Ruslardan kalan o güzelim Baltık mimarisiyle yapılan taş binaların arasından yükselen ucube binaları ve yeni yapılaşmanın -TOKİ binaları gibi- eski şehirle uyumsuzluğunu görünce üzüldüm. Eski Kars'la hiç alakası yok.
Ama sevindirici gelişmeler de var. En başta da tarihi eserlere sahip çıkılması. Bu alanda devletin yaptığı çok iyi işler var. Hasan Harakani Hazretleri'nin bulunduğu alanın restore edilmesi, 12 Havari Kilisesi'nin bakımı ilk göze çarpan işler. Bir de özel sektör tarafından yapılanlar var ki görülmeye değer. Son yıllarda sayıları giderek azalan eski Rus evleri restore edilerek otele dönüşüyor.
Bunun ilk örneği Kar's Oteli'ydi. Şimdi buna Otel Sertikov da eklenmiş. Binanın dıştan görünüşü bile insanı etkilemeye yetiyor. Üst katlardaki taş odaları, bahçede yer alan toplantı salonu, soba ve şöminenin yakıldığı küçük restoran büyüleyici.
Bu adımlar Kars için önemli ama hâlâ Kars'ta bir heyecan, bir ruh yok. Oysa Kars'ın yakın geleceği hiç de böyle umutsuz olmayı gerektirmiyor. Çünkü Bakü -Tiflis -Kars demiryolu yani İpek Demiryolu Hattı bittiğinde dünyayı da etkileyecek bir ticaret devrimi yaşanacak. O devrimin merkezi de Kars olacak. Sadece şunu söyleyelim. Orta vadede Kars üzerinden yılda 3 milyon ton yük ve 1.5 milyon yolcu taşınacak. Şimdiden 300 bin metrekare alana sahip olacak lojistik merkez için altyapı çalışmaları başlamış bile. İstanbul'da yaşayan Karslı bir işadamı ilginç bir noktaya dikkat çekiyor: "Kars bölgenin cazibe merkezi olacak.
Kars'a yatırım yapmanın tam zamanı."
Bu beklentiyi duyunca 90'lı yıllardaki "Satılık Kars" haberlerini hatırladım. Nerden nereye. Acaba geleceğin Kars'ını iş dünyası ve Kars'ı yönetenler görüyor mu?
Görülmesi gereken bir nokta daha var:
Kars ve Ardahan, Rusya'ya çok yakın iller.
Birkaç yıl önce Ardahan'a gittiğimde Ardahan Üniversitesi Rektörü şöyle bir çağrıda bulunmuştu: "Rusya dünyada en fazla tavuk tüketen ülke. İşadamlarımıza sesleniyorum, gelin buralarda tavuk tesisi kurun."
Bu çağrıya kulak veren oldu mu bilmiyorum ama şimdi olanlara bakın; şu sıralarda Rusya'ya tavuk yetiştirilemiyor. Kars veya Ardahan'da bu yapılsaydı fena mı olurdu?
Yurt sorunu
Bu kez bir başka çağrıyı da Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan yapıyor. Kars gibi İstanbul ve Ankara'ya uzak illerde öğretim üyesi sıkıntısı yaşandığı biliniyor.
Bunu aşmak için öğretim üyelerinin ücretleri daha cazip hale getirilmeli. Ama Kafkas Üniversitesi'nde bundan daha önemli bir sorun var: Yurt sorunu. Belki tüm Türkiye'de yaşanıyor ama yaklaşık 18 bin öğrencinin eğitim aldığı Kafkas Üniversitesi'nde bu sorun çok daha derin. Topu topu özel yurtlar dahil 2500 öğrenci yurtlarda barınıyor. Geriye kalan 15 bin civarındaki öğrenci ise ciddi sıkıntı içinde.
Öğrenciye ev verilmediği gibi konut sıkıntısı da var. Bu zemin farklı cemaatlerin öğrenci kapma yarışına da yol açıyor. Rektör Özcan şöyle diyor: "Yurt ihtiyacı çok büyük, işadamlarımızı bu alana yatırıp yapmaya çağırıyorum."
Kafkas Üniversitesi'ne sevgili dostum Kars Emniyet Müdürü Ercan Çakmak'la gidiyoruz.
Dönüşte Kars'taki asayiş durumunu soruyorum. Çakmak'ın cevabı kısa oluyor: "Kars'ta da sosyal ve siyasal olaylar oluyor ama emniyet olarak her şeye hâkimiz.
Bir sorun yok."