Bu sene Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri'nden birini Alev Alatlı aldı. Alatlı, edebiyat ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldıktan sonra yaptığı konuşmayla gündeme damgasını vurdu ama bazı çevrelerin hışmına uğramaktan da kurtulamadı.
O çevrelerin klasik çabalarının işe yaramayacağı çok açık. Çünkü karşılarında onların kalibresinin yetmeyeceği güçlü bir aydın ve bir entelektüel var.
Cumhurbaşkanlığı sarayında konuşurken, sadece içerideki statükoya değil, dünyaya sesleniyordu:
"Dünya 5'ten büyüktür. Beynelmilel medya kartellerinin, muhtelif strateji uzmanlarının dünyalarından büyüktür.
Bugün George Orwell olsa sizi ayakta alkışlardı. O yetmez Daniel Defoe de kalkar o da alkışlardı. Sizin sahici dostlarınız sanatçılar ve edebiyatçılar arasındandır."
Alev Alatlı'yı, Yaseminler Tüter mi, hala? ve Aydın Despotizmi kitaplarıyla tanıdım. En son "Beyaz Türkler Küstü"yü okudum. Şimdi elimde iki kitap var. Alev Hoca, ilk kez varlığından haberdar olduğum, Kapadokya Meslek Yüksekokulu'nda, geçmişiyle bağı kopartılan ve bir geçiş dönemini yaşayan Türkiye toplumunun geçmişine ışık tutacak önemli bir çalışmaya öncülük etmiş ve ortaya "Bize Yön Veren Metinler" çıkmış.
İnanılmaz güzel bir çalışma... Aslında çalışmanın ilk adımı 2010 yılında "Batıya Yön Veren Metinler" kitabıyla başlamış... Bu kitapta, Batılı düşünce kalıplarının 3500 yıllık serüveni özetlenmiş. Bu çalışmayla neyin hedeflendiği şöyle anlatılıyor: "Batıya yön veren metinler, ülkemizde ilk kez, Batı entelijensiyasının kendisine bakış ve kurgusunu bizim okurumuzun kendi ana dilinde, doğrudan ve yorumsuz değerlendirebilmesini mümkün kılan hayli mütevazi ama sağlam bir platform olarak eğitim camiasının hizmetine sunuldu." İşte bu çalışmanın ilham vermesiyle "Bize Yön Veren Metinler" fikri oluşmuş ve ilk iki cildi hazırlanmış. Alatlı, çalışmanın ana hedefini şöyle özetliyor: "Bu defa İslam çatısı altında oluşan 'Biz'i tanımlayarak, 'Biz'i şekillendiren, 'Biz'e yön veren veya yönümüzü/biçimimizi değiştiren, kilometre taşı niteliğinde matbu olan veya olmayan eser, ferman, manifesto gibi temel belgelerden oluşan 'Bize Yön Veren Metinler'in 750-2001 yılları arasındaki yaklaşık 1250 yıllık gelişiminin izini sürmekteyiz..." Bu çalışmayı anlamlı kılan bir başka şey de Türkiye'nin dört bir yanına dağılan üniversitelerin ortak çabasıyla yürütülmesi. Ve bu çalışmada hakkını teslim etmemiz gereken bir isim daha var; İçişleri Bakanı Efkan Ala... Alev Alatlı bu hakkı teslim etmek için şöyle diyor: "Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Sayın Efkan Ala'nın 'Batı'ya yön veren Metinler" dörtlüsünün kotarılmasındaki paha biçilmez katkılarına kayıt düşmek boynumuzun borcudur."
Türkiye sadece ekonomik ve siyasi alanda değil, her alanda bilimde, sanatta, eğitimde yeni bir yolculuğa çıkıyor.