Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, ikili ilişkiler açısından Kuzey Kıbrıs ve Azerbaycan'dan sonra ziyaret ettiği üçüncü ülke Irak. Irak'ın başkenti Bağdat'tayız... Bağdat'tan sonraki durak Erbil.
İki ülkede de cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık değişmiş durumda... Irak'ta Maliki döneminde ikili ilişkiler duraklama dönemine girdiği için bu değişim yeni bir döneme işaret ediyor.
Bu yüzden iki taraf da bu görüşmelere büyük önem veriyor. Başbakan Davutoğlu, bu geziye, Irak'a Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Bakanlar Nihat Zeybekci, Nurettin Canikli, Efkan Ala, Ömer Çelik, aralarında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da bulunduğu çok sayıda bürokratla katılıyor.
Bir anlamda bu geziyle Irak-Türkiye ilişkilerine yeni bir format atılıyor. Petrolün dış dünyaya ulaşmasından ekonomik ve ticari ilişkilere iki ülke arasında çok sayıda birikmiş sorun var. Ama en önemlisi, Suriye'de halkını bombalayan bir iktidarın yol açtığı insanlık dramı ve IŞİD başta olmak üzere bölgeyi kaosa sürüklemek için devreye sokulan terör örgütlerinin yarattığı güvenlik meselesi...
İki başbakan, Davutoğlu ve Haydar El-Ebadi, ikili görüşmelerin ardından medyanın karşısına çıktıklarında Bağdat'ın üstüne çöken kara bulutları dağıtan iyimser ve sıcak mesajlar veriyor.
El-Abadi şöyle diyor: "Bu ziyarete büyük önem veriyoruz. Birçok konuda ortak bakış açılarımız var. Özellikle DAİŞ'e karşı ortak mücadelede Türkiye'nin kararlı tutumunu gördük. Her türlü işbirliğine hazırız. Biz terörden çok çektik. Birkaç ay önceye kadar Bağdat tehdit altındaydı. Ama şimdi iyi durumdayız. Türkiye ile ilişkilerimizin stratejik olduğuna inanıyoruz."
Başbakan Davutoğlu da başta IŞİD terörü olmak üzere Türkiye'nin her türlü teröre karşı olduğuna vurgu yapıyor ve ekliyor: "Türkiye ile Irak omuz omuza verirse bölgede örnek olarak gösterilir. Irak'la 5 yıl önce ortak bakanlar kurulu toplantısı yaptık. Şimdi o ilişkileri kaldığımız yerden sürdürebiliriz. Bunun için Sayın Başbakan'ı aralık ayında Türkiye'ye ortak bakanlar kurulu toplantısı yapmaya davet ediyoruz."
İlk kez iki başbakanın Bağdat'ta bir araya gelmesini bölgeden ve Türkiye'den çok sayıda gazeteci izliyor. Bu ilişkinin nasıl seyredeceği merak ediliyor. İşin görünen yüzünde sıcak mesajlar verilse de bölgede farklı hesapların döndüğü de biliniyor.
Şii Arap gazeteci İdris Javer'e Irak'tan Türkiye'ye nasıl bakıldığını soruyorum. Genç gazeteci Türkiye'nin önemli bir ülke olduğuna dikkat çekiyor ve şöyle diyor: "Türkiye hem Suriye'den hem bizden giden mültecilere kucak açarak büyük insanlık yaptı. Ama hâlâ bazı kesimlerde, daha çok da bizim Şiilerde IŞİD nedeniyle Türkiye'ye karşı bir tavır var."
Acaba sadece bu nedenle mi?