Sofokles "insanoğlunun hiçbir icadı, para kadar fesat verici olmamıştır" der. Bunu söylediği çağda altın, gümüş gibi değerli metaller kullanılıyordu üstelik. Bugünkü kâğıt parayı, sanal parayı, bitcoin'i görseydi ne derdi acaba...
Bugün kâğıt parayı görmeden parasal değerleri oluşturan, hüküm veren, karar alan sadece Sofokles değil... Kendi hayatını çekip çevirecek miktarların kat be kat üzerinde paralara hükmedenlerin, arada sırada kâğıt üzerindeki rakamların banknota dönüştüğünde nasıl göründüğünü bilmesinde yarar var.
Coca - Cola CEO'su Muhtar Kent, finansçısından pazarlamacısına dek karar vericilerin proje bütçesi önerirken ayakları yere bassın diye, masanın üzerine para yığarmış. Bozuk para yığınlarını gösterip "bizler bu paraları kazanmak için çalışıyoruz" diyerek projelerin finansal boyutuna karar verme sürecinde "yüksekten uçmamalarını" gösterirmiş.
Tekstilci Vahap Küçük, kendisine sunulan projelerdeki yüzbinlerce liranın hayattaki karşılığına ölçü getirmek için, istenen bütçenin tutarına denk gelen ürünleri ortalık yere yığar, tişört dağlarına bakan yöneticilerin taleplerini, dramatik boyutta indirmeyi sağlar, gerçek hayata yaklaştırırmış. Bir başka örnek, ayakkabı devi Mehmet Ziylan'dan... TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'den duymuştum; "1 çift ayakkabı hediye etmek istiyorsanız, bunun karşılığında en az 10 çift üretip satmak zorunda kaldığımızı bilin..."
Bu yazıda kullandığım fotoğrafa bakın... Her biri 100 $'lık banknotlardan oluşan 1,000,000 $'ın (yazı ile bir milyon dolar) bir araya getirilmesiyle oluşmuş para yığınını gösteriyor. Eğer bunların yerine 1 dolarlık banknotlar kullanılsaydı, bu yığının 100 kat büyüklüğünde, TIR dolusu para görecektiniz.
Peki, bunu neden yazıyorum? Meramım odur ki, 11'inci 5 yıllık kalkınma planı hazırlık süreci Resmi Gazete'de yayınlandı. Önümüzdeki dönemde plancısından finansçısına, pazarlamacısı, belediyecisi, kamu-özel yöneticisi ve yığınca uzman buluşup 11'inci 5 yıllık planı oluşturacak.
Tam da bu süreçte, kâğıt üstünde birtakım rakamlardan oluşan ifadeleri kullanırken bu fotoğrafı göz önünde bulundursunlar. Bu sayede "yüz bin, milyon, milyar..." diye telaffuz ettikleri bol sıfırlarla dolu paranın gerçekte neye tekabül ettiğini zihinlerinde kavrasınlar. Böylelikle daha gerçekçi kalkınma planımız olabilsin.