Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuveyt ziyareti Ankara'ya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan gazetecilerin soruları üzerine önemli açıklamarlda bulundu. Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şöyle:
- 21 Mayıs'tan sonraki süreç nasıl gelişecek?
Geçen de anlatmıştım, doğmamış çocuğa don biçilmez. Bir kere doğum gerçekleşsin inşallah. 21'inden sonra zaten her şeyimizi duyacaksınız, takip edeceksiniz. Başbakan olunca 100 günlük bir proje açıklamıştım. Şimdi inşallah yine kongrenin ardından da, tabii ki bir yol haritası açıklarız. 100 olmaz da belki 6 ay olur.
- Sizden önce Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin Kuveyt ziyareti ve Şeyh Sabah'ın da Türkiye'yi ziyareti bir diplomasi trafiğinin kavşak noktası mı? Yoksa tesadüf mü?
Sisi gündemimizde hiç yer almadı. Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle neler görüştüklerini bilmiyorum.
- Fransa'da yeni bir isim cumhurbaşkanı oldu. Türkiye AB ilişkileri nasıl bir seyir izler?
Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Macron ile telefon konuşmamız olumluydu. Brüksel ve G20'de görüşeceğiz. NATO'da bir araya gelmeyi kendisi teklif etti. AK Parti Türkiye'de ilk defa ne sağ ne sol, merkez siyasetle çıkmış bir parti. Macron'unda "Merkez siyaseti temsil ediyorum" diye çıkması bir şeylere işaret ediyor. Dünya artık artık sağ sol savrulmasını değil, merkezci bir tespiti yapmış durumda. Merkez siyaset dediğimizde bazı köşe yazarları bizimle dalga geçiyor. "(Fransız düşünür ve felsefeciler) Jean Jacques Rousseau'dan, Montesquie'den bu yana böyle bir siyaset olmadı, muhafazakar demokraside, nereden çıkardınız bunu" diyenler vardı. Acaba şimdi ne diyorlar? Biz muhafazakar demokrasi olarak çıktık. O düşünürlerden böyle bir şey görmemiş olabilirsiniz. Siyaset literatürüne böyle bir kavramı getirdik. Türkiye'de bu anlayış 14-15 yıldır iktidarda. Demek ki millet bu anlayışı kabullendi.
Eksikliklerimiz mutlaka var. Bu eksiklikleri görerek, gidererek, ülkemizi çok daha olumlu istikamette birlik beraberlik içinde bir yere taşımamız lazım. Çünkü Türkiye üzerinde oyunların oynandığı bir ülke. Her şeyden önce kendi göbeğimizi kendimiz kesebilmemiz lazım. PYDYPG'yi düşünün, bir bakıyorsunuz NATO'da beraber olduğumuz ülkeler bunlarla işbirliği yapıyor.