Kendi sınırlarımızın ötesine taşan sorumluluk duygusuyla göstereceğimiz ortak iradenin diğer ülkeleri de harekete geçirebileceğine inanıyorum... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan resmi temaslar için bulunduğumuz Kuveyt'te Uluslararası Havalimanı Yeni Terminal temel atma töreninde bunları söylüyordu dün...
Referandum sonrası Hindistan ile başlayan ve Rusya, Çin, ABD ile devam edecek zirve turunun dünkü durağı Kuveyt'te Limak'ın 4 milyar $'lık projesinin temel atma törenindeydik.
Cumhurbaşkanı "Vaktinden önce bitirileceğine eminim" diyerek Türk müteahhitlik becerisine duyulan güveni açıklıyordu.
Kendi sınırlarımızın ötesine taşan sorumluluk duygusu, yalnızca ekonomik kalkınmaya dair değil, bu çetin coğrafyaların kendi potansiyellerine erişmede Türkiye'nin üstlendiği rolü de tanımlıyor. Kendi dinamizmiyle bir kez harekete geçen uluslar, işbirliği ve dayanışma kanallarını sürekli açık tutarak uygarlık taleplerini daha rahat karşılayabilecek.
Nitekim "ülkesini batıran değil, dirilten, mamur eden liderler" vurgusu bu yüzdendi Erdoğan'ın...
Ekonomideki aktörlerimizin kabiliyetleri de sınırları aşıp uzak coğrafyalarda zenginlik oluşturuyor. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Şeyh Sabah'ın Beyan Sarayı'ndaki sohbetimizde, "Erken bitireceğiz sözü verdik, mahcup olmayacağız" ifadesini kullanıyor.
Özdemir'in mahcup olmayacağını, yalnızca Erdoğan değil, Kuveyt yönetimi de biliyor... Zira Türk firmalarının kabiliyet şöhreti, "vaktinden önce bitiren, kalitesi dorukta, yerel kaynak ve işgücü kullanan" özellikleriyle oluşmuş...
Özdemir "Yetmiyor, Kuveytlilere mega proje yapacak mühendis yetiştireceğiz" diyor.
Türkiye, kendi sınırları ötesinde güvenlik, işbirliği, zenginlik ve siyaset üreten bir ülke artık...
Mayıs zirve turu, bunu tescil eden bir süreç yalnızca...