Mobil Dünya Kongresi için Barselona'dayım.
Mobil dünyasının bu en önemli buluşmasına yıllardır gelir giderim. Gördüğüm, bu kongrenin göç etme zamanı geldiğidir.
Zira turiste doymuş Katalanlar, "kongre şımarığı" olmuş. Bu da bize yakın gelecek için farklı imkânlar sunuyor olabilir.
Geçen yıl geldiğimde, kongre mekânındaki neşe ve coşkuyla eşdeğer hizmet kalitesi olmadığıydı.
Dünyanın dört köşesinden gelen mobil dünyasının aktörleri, gerek İspanyol polisi, gerek belediye hizmetleri ve gerekse turizm anlayışından şikâyet ediyorlardı.
Bu defa işi daha da boşlamışlar...
Havalimanından inince dar koridorlarda çok uzun kuyruklar halinde "pasaport ön kontrolü" yapılıyor. Sonra solucan kuyruklarda 2-3 saat bekletiliyorsunuz.
27 pasaport gişesinden sadece 7'sini açık tutarak kongre turizmi için gelenlere adeta işkence ediyorlar.
Ben dâhil binlerce insana "burada ne işimiz var?" sorgulamasını yaptırıyorlar.
Benim sorguladığım, bu kongrenin böylesi kötü hizmet kalitesiyle, ödenen paraya, harcanan zamana değip değmediğidir.
Benzeri Cannes'daki MIPIM Fuarı için geçerliydi ve konut sektörü buranın faydasını sorgulayınca bu yıl çok az firmamız katılımcı oldu.
Şimdi de iletişim sektörümüzün devleri, böylesine kötü hizmet verilen kongreye ve son derece düşük kalite sunan "kongre şımarıklarına" milyonlarca dolarımızı aktarırken iki kere düşünmeliler.
Tam da bu durum, Türkiye gibi kıtalar kavşağındaki ülke için yeni fırsat penceresi sunuyor olabilir.
3'üncü havalimanımız gelecek yıl bu vakitler hizmete girince Yeşilköy Atatürk yerleşkesi boşa çıkacak. Kuzeyden güneye, doğudan batıya dünyanın tam ortasındaki İstanbul, küresel kongre ve fuar merkezini buraya kurabilir. Üstelik doğaya tek ağaç zarar vermeden...
G20 Zirvesi'nde Antalya'da gösterdiğimiz mucizevi başarı, kongre organizasyonu dünyasında hâlâ efsane mertebesinde anılıyor. Üstelik Barselona gibi sapa bir yerde değil, dünyanın ortasındaki İstanbul'dan söz ediyoruz.
Hazır bu Katalanlar kongre şımarıklığı ile oyalana dururken bizler şimdiden mobil, bilişim ve benzeri küresel fuarları İstanbul'a çekmek için strateji geliştiremez miyiz?