Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

AB bizim için hayırlı rüya görmez

Almanya, Fransa ve Belçika’da teröristler kol geziyor ama umursamıyorlar. Bunların özgürlük anlayışı bu kadar

ByLock hikâye değil, bal gibi de var... MİT ortaya çıkarınca, hepsi deşifre oldu. MİT'in bu başarısı, onları sıkıntıya soktu.

Pakistan ve Özbekistan'ı kapsayan ziyaretlerini tamamlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda gazetecelere temaslarını ve Türkiye gündemini değerlendirdi.
Temasların çok verimli geçtiğini belirten Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

Pakistan ziyaretimizde önce İslamabad, ardından Lahor ziyaretimiz oldu. İlk gün Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin'in bizlere vermiş olduğu akşam yemeğinde beraberdik.
İki ülke arasındaki ilişkileri daha iyi noktaya nasıl getirebiliriz, onun üzerinde durduk. Başta Memnun Hüseyin olmak üzere, Navaz Şerif, Şahbaz Şerif anında parlamentodan karar çıkarmak suretiyle darbe girişimini kınamışlardı.
Kınamanın da ötesinde Bu Pak-Türk okullarının yöneticilerini, öğretmenlerini Pakistan'dan çıkarma kararı aldılar.
Sayın Başbakan Navaz Şerif, "Bu konuda ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.

ÖZBEKİSTAN'DA YENİ SAYFA
Tabii, bölgesel konuları görüştük.
Gerek Suriye, gerek Irak'la ilgili konuları ele aldık. Bu konularda da bizden farklı düşünmüyorlar. Terörle mücadele konusunda da her zaman birlikte hareket edeceklerini bize söylediler.

Özbekistan'a 2004'te Başbakan iken ziyaret gerçekleştirmiştim. Cumhurbaşkanı düzeyinde Türkiye'den buraya son ziyaret ise 2000'de yapılmıştı.
Dolayısıyla Semerkand'ı ziyaretimiz, iki ülke arasında en üst düzey temas açısından da önemli. Özbekistan'da 4 Aralık'ta cumhurbaşkanlığı seçimleri var. En güçlü aday şu an vekaleten görevi yürütmekte olan Mirziyayev. Kendisi yaklaşık 14 yıldır İslam Kerimov'un yanındaydı. Başbakan olarak da görev yapmış biri. Şu anda burada ticaretle uğraşan 560 kadar firmamız var. Onlar da bu yeni dönemden umutlu."

HUZURSUZLUK İSTEYENLER VAR
Pakistan'ın Hindistan'la yaşadığı anlaşmazlığın çözümü konusunda sizin bir girişiminiz var mı?
- Olacak inşallah. Şu anda Navaz Şerif Hindistan'la iyi diyalog kurabilen birisi. Biz de Hindistan'a gittiğimizde bunları konuşacağız. Ama maalesef birileri Hindistan'ı sürekli tahrik ediyor. Çünkü, Hindistan-Pakistan münasebetlerinin olumlu gelişmesini istemiyorlar. Hakeza Pakistan-Afganistan münasebetlerinin olumlu istikamette gelişmesini istemeyenler de var. Birileri bu bölgede adeta huzur olmasın istiyor. Pakistan'dan başlayıp, İran, Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Libya, Tunus'a kadar uzanan yayda bir huzursuzluk var.

15 Temmuz'dan sonra hükümet ve bürokratlar FETÖ'yle tam anlamıyla mücadele verebiliyor mu?
- 17-25 Aralık sürecinde tüm arkadaşlarımız bizi tam anlamış olsaydı, 15 Temmuz belki olmayabilirdi. Anlayamadıkları gibi bu alçaklara o dönemde toz kondurmayan arkadaşlarımız da vardı. Halbuki ben Başbakanlığımın ilk dönemlerinden itibaren bu dershaneler meselesine olumsuz yaklaşan birisiyim. İlla takviye verilecekse, takviyeyi de sen yap devlet olarak. Nitekim şimdi yapıyoruz. Peki dershaneler kapatılınca bir şey mi kaybedildi?
Çocuklarımızın geleceği mi karardı? Elbette hayır. Tam tersine, milyarlarca lira bu alçaklara gideceğine, çoluk çocukları için her şeyini feda eden fakir fukaranın cebinde kaldı.

HER ŞEYLERİ HIRSIZLIK ÜZERİNE
Vatandaşlarımın bu kazanımları iyi görmesi lazım. Ha, yapıyorsan gel okul yap. Buna giriyorlar mı, girmiyorlar. Dershanecilik işlerine geliyordu: Okullardan başarılı olanları al, dershanende onları göstermelik pudrala, sorular zaten çalınıyor. Her şeyi hırsızlık üzerine bina etmişlerdi. 15 Temmuz, bahsettiğimiz arkadaşların da bunları tanımalarını sağladı. Bu terörist yapılanmayla mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeye mecburuz. Bu mücadeleyi tabii ki hukuk içerisinde, adil biçimde yapacağız... Görevden alınmalara gelince, mağduriyet iddiasıyla, bazıları özellikle MİT'i yıpratmanın gayreti içerisindeler. ByLock meselesinin aslında hikâye olduğunu ileri sürenleri kast ediyorum. ByLock hikaye değil, bal gibi de var... MİT bunu ortaya çıkarınca, hepsi iyot gibi ortaya çıktı. Deşifre oldular. MİT'in bu başarısı, onları ciddi sıkıntıya soktu.

BEDELİNİ ÖDERLER
Deniliyor ki 100 bine yakın görevden alınma var. Belki daha da fazla olacak. Suç işleyen bedelini ödeyecek. Bize geliyorlar yurtdışından, "Bu kadar kişi görevden alınıyor, doğru mu, şöyle mi, böyle mi?" diye soruyorlar. Biz kararlı duruyoruz. "Siz bizim iç hukukumuza karışamazsınız" diyoruz.

İngiltere'de Brexit yaşanırken, bizim de AB ile ilişkilerimiz yeni döneme girdi. Bu konuda son durum nedir?
- Brexit bana göre güzel bir tevafuk oldu. Yani, Avrupa'da diğer ülkelerde bu tür şeyler olabilir... Fransa'dan da sesler geliyor... İtalya'dan geliyor.
Geçenlerde bizimle ilgili Dışişleri Bakanları bir araya geldiler. Önce hırsla bir araya geldiler. Daha sonra Avusturya'nın dışında hiçbirisi Türkiye ile müzakerenin dondurulması, şu olması, bu olması noktasında fikir beyan etmedi. Mesele şu: Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. "Benim için varsa, yoksa Avrupa Birliği" dememeli... Mesela, "Şanghay 5'lisi içerisinde Türkiye niye olmasın?" diyorum. Başlangıçta 5 ülkenin kurduğu Şanghay İşbirliği Örgütü'ne daha sonra Özbekistan, Pakistan, Hindistan gibi ülkeler de dahil oldu... İran da girmek istiyor. Türkiye'nin Şanghay 5'lisinde yer alması, bu konuda çok daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır.

YIL SONUNA KADAR SABREDERİZ
AB bizi 53 yıldır oyalıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Mesela Başbakanlığımın ilk yıllarında liderler zirvesine biz çağrılırdık. Daha sonra çağırmamaya başladılar. Niye? Orada her şeyi açık, net söylüyorduk da ondan... Sarkozy ilk göreve geldiğinden itibaren, mesela fasıllardasadece açmak var, kapama yok. Kapama olmayacaksa, açmayı yapsan ne olur yapmasan ne olur? Hakeza vize noktasında da, Latin Amerika ülkelerine vize serbestisi var, ama Türkiye'yi oyalayıp duruyorlar. Geçen gün arkadaşlarla da konuştuk. Yıl sonuna kadar sabredelim, yıl sonuna kadar oldu, oldu... Yoksa biz bu dosyayı kapatalım... Şurada mülteciler konusunda 3 milyar euro haziran itibariyle vereceklerdi. Vermediler. Artık 11'inci aydayız. Güya ikinci bir 3 milyar euro da söz konusuydu. Şimdi onu da ne yaptıklarını göreceğiz. Gördükten sonra bu konuda da kararlı bir şekilde adımımızı atmış olacağız.

AB'Yİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
AB'den hiç yumuşama sinyali almıyor muyuz?
- Yani, bunları anlamak mümkün değil. Bir bakıyorsunuz kuyruğu dik tutma derdindeler, bir bakıyorsun yelkenleri indirivermişler. Türkiye için hiçbir zaman hayırlı rüya görmediler. Pek görmeye de niyetleri yok. Almanya'da, Fransa'da, Belçika'da teröristler kol geziyor ama umursamıyorlar. Belçika'nın, Ermeni soykırımı iddiasını kabul etmedi diye bir milletvekiline partisinden atılmanın yolunu açacak kadar özgürlüklerden uzak olduğu unutuluyor. Bunların özgürlük anlayışı bu kadar işte.

BAŞKANLIKTA KARAR MİLLETİN
Başkanlık ya da Cumhurbaşkanlığı konusundaki anayasa değişikliğiyle ilgili ayrıntılar netleşti mi?
- Şu anda iki lider görüştü. İki partinin belirleyeceği arkadaşların hazırlanan taslak üzerinde çalışması sonrası liderler tekrar bir araya gelmek suretiyle nihai kararı verecekler. Parlamentoya getirecekler. Bütün mesele parlamentodan 367'nin çıkması... Olmazsa tabii 330 önemli. Bu durumda temenni ederim ki bu iş millete gider. Millet en sonunda yapacağını bu referandumla beraber hemen yapıp işi bitirmiş olur.

NATO O TERÖRİSTLERİ BARINDIRAMAZ
Bazı askerler NATO'dan sığınma talebinde bulundu...
- Sığınma talebinde bulunanların sayısı o kadar yüksek değil. Ayrıca, NATO'nun o tür sığınmaları kabul etmek gibi bir anlayışı olamaz. Bir teröristi, darbeci askeri NATO'nun içinde nasıl istihdam edebilirler? Bunların peşindeyiz, iadelerini istiyoruz. Mesela Yunanistan'a kaçanların iadelerini istedik.
Çipras, "15-20 gün içinde neticelendiririm" demişti. Halen bekliyoruz. Biz geciksek, kıyameti koparırlardı.

FARKLI BAKIŞ AÇILARI OLACAK
Öyle veya böyle... Bu işin üzerine üzerine gideceğiz. FETÖ'yle bağlantılı olanları ordu ve emniyette elbette barındırmayacağız. Ama bu mücadeleyi yaparken mutlaka hassas olacağız. Mesela kimileri bana diyor ki, "Askeri liseler kapatılmamalıydı"... Ben kendilerine izah ettim. "Kusura bakmayın.
Bu darbe sizin kurduğunuz askeri liselerden çıktı. Onlar harp okullarına girdi, oralardan çıktı" dedim. Askeri değil de düz liseden gelen generallerimiz yok mu? Necdet Paşa (Özel) düz liseden gelmedir. Hulusi (Akar) Paşa düz liseden gelmedir. Askeri liseleri kapattık ama, harp okullarının ihtiyacını diğer liselerden karşılıyoruz. Havuz geniş ve bu havuzda farklı eğitimler söz konusu olduğu için bakış açıları da farklılaşacak.
Bu demek değil ki disiplin, düzen olmayacak. Uymayanların gerektiğinde pekala ilişiği kesilebilir...

MENBİÇ ARAP TOPRAĞIDIR YPG'NİN TOPRAĞI OLAMAZ
ABD, YPG'nin Menbiç'ten çekileceğini vaat etti. Bir taraftan da Fırat Kalkanı operasyonuyla desteklediğimiz ÖSO El-Bab'a gidiyor ama Menbiç'ten çekilen YPG güçlerinin de El-Bab'a doğru hareketlenmesi söz konusu. YPG ile karşı karşıya gelmemiz söz konusu olabilir mi?
- El-Bab'a 2 kilometre kaldı.
Öncelikle Afrin'in güneyinden orada bir El-Bab'la arayı kapatma gibi bir gayretleri var. Biz de Özgür Suriye Ordusu'nun, tamamiyle El-Bab'a girip oradan Batı'ya değil Doğu'ya, Menbiç'e yönelmesini istiyoruz.
Çünkü, Menbiç'ten PYD ve YPG'yi çıkarmak gerekiyor. Bu kararlılık görülünce ABD, "Tamam, buradan PYD ve YPG çıkacak" dedi. Bu sözün tutulmasını bekliyoruz. Menbiç Arap toprağıdır. Orası PYD ve YPG'nin toprağı olamaz.

İSRAİLLİ GAZETECİYE: BENİ SIKIŞTIRAMAZSIN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 28 Haziran'daki anlaşmanın ardından ilk kez bir İsrail kanalına konuştu. Kanal 2'deki 'Uvda' (Olgu) adlı programın sunucusu Ilana Dayan-Orbach da mülakattan bir kesiti dün Twitter'da paylaştı. Paylaşılan bölümde Dayan-Orbach, "Size zor sorular sorma özgürlüğünü kullanmak istiyorum" diyor, Erdoğan da "Şu ana kadar sorduklarınız kolay mıydı? Burada Tayyip Erdoğan'ı sıkıştıracağını zannediyorsan beni sıkıştıramazsın" yanıtını veriyor. Programın tamamı yarın yayımlanacak.


Erdoğan Ilana Dayan-Orbach'ın sorularını yanıtladı.

BİR MÜLAKAT DA AMERİKAN CBS'E...
Erdoğan, Amerikan CBS kanalında yayımlanan "60 Dakika" programına da özel bir mülakat verdi.
Erdoğan, programda Steve Croft'un Türk-Amerikan ilişkilerine dair sorularını yanıtladı. Son dönemdeki bazı Amerikan politikalarından dolayı "hayal kırıklığına uğradığını" söyleyen Cumhurbaşkanı, Fetullah Gülen'in ABD'de herhangi bir soruşturmaya tabi olmadan yaşamını sürdürmesinin tüm Türk halkını rahatsız ettiğini vurguladı. Erdoğan, Obama yönetiminin Suriye'deki krizi ele alma biçiminin Türkiye'nin güney sınırlarında güvenlik tehditlerinin ortaya çıkmasında rol oynadığına da işaret etti. Program, TSİ ile yarın saat 03.30'da yayımlanacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile ilişkilere yönelik soruyu, "Bu bir normalleşme süreci, herşey bir anda olmaz. Şimdilik fena gitmiyor. Sayın Başbakan 5-6 Aralık gibi Rusya'ya gidecek. Orada herşey konuşulur" diye yanıtladı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA