İçinde bulunduğumuz zaman, Türkiye ve dünya için heyecanlı gelişmelere gebe görünüyor. Trump'ın ABD Başkanı olmasıyla beraber pek çok ezber değişecek. Trump'ın neler yapacağını bilmiyoruz ama en azından Hillary'nin neler yapmayacağını biliyorduk.
Temennimiz, yeni dönemin Türkiye-ABD ilişkilerinde ülkemiz için daha hayırlı olmasıdır.
Bizim neler yapacağımıza gelince... Önümüzde 2023 hedefleri var ve Türkiye'nin geleceğine dair her birimizin "görev borcu" var. Askerimiz savaşırken, diplomatımız, işadamımız, kendi yetkinlik alanında bu görevi ifa ediyor.
Dün Sabah'ın ana sponsoru olduğu MÜSİAD EXPO ve Uluslararası İş Forumu Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ülkelerini dolaşacağını belirtiyor ve MÜSİAD'a Afrika görevi veriyor.
2005 yılını "Afrika Yılı" ilan ettiklerini hatırlatarak, 12 büyükelçiliğin bu kıtada 39'a çıktığını hatırlatıyor.
Türkiye bu kıtaya yoğunlaşacaksa işadamları da bu coğrafyada ekonomik, kültürel, ticari boyutta var olmalıdır.
Cumhurbaşkanı'nın Afrika gezilerinde gözlemim şu olmuştu: Bizler oraya yalnızca iş, aş, yardım götürmüyor, sevgi ve ortak kültürel mirasın ruhunu taşıyormuşuz.
Son Afrika gezimde bir Gineli "siz nasıl beyazsınız? Beyaz adam gelir vurur alır gider...
Siz yardım etmekle kalmıyor, sevginizi de veriyorsunuz.
Bana göre siz, rengi beyazlaşmış zenci olmalısınız..." diyordu.
Afrika görevinde bizler, bir yandan bu coğrafyadaki FETÖ yapılanmasının tahriklerini bertaraf ederken diğer yandan inşa ve ihya gayreti göstereceğiz.
İhya gayretimiz, Batı gibi "yardım edilmiş yoksulluk" yerine, "giderilmiş yoksunluk" noktasında olacaktır. MÜSİAD'a bu zorlu ama şerefli görevde başarı diliyorum.