Eskiden alfabemiz 29 harfti. Sonra dışa açıldık, küreselleştik ve sadece vitrinlerimizi değil alfabemizi de zenginleştirdik(!) Misal Wizeq diye bir Türk markası yok. Ama pekâlâ olabilir. Belki de birileri çoktan oluşturmuştur.
Özellikle bizim alfabemizde bulunmayan "q ve w" harflerini bir araya rasgele getirdim. Kulağa da göze de kültüre de yabancı geliyor ama önemi yok. Bir kez kullanmaya görün, zamanla alışıyor ve benimsiyorsunuz. Hatta bu sayede alfabenizi de 29 harften 31 harfe "upgrade(!)" ediyorsunuz.
Yabancı kelime ile marka oluşturma merakı, sadece bizde değil diğer Batı'ya öykünen ülkelerde de var. Anlaşılır nedenleri de olabilir.
Özellikle yeni teknolojilerin ve kavramların izahında, çoğu kez bu kavramı veya teknolojiyi yaratanların kullandığı kelimeleri "aynen" alıyoruz. Fakat bir süre sonra bunların yerine Türkçe karşılık buluyoruz. Bulamadığımızı da zaten yabancı kelime olsa bile benimseyebiliyoruz.
Fakat bize "fiyakalı geliyor" diye firmamızın adını ya da markalarımızı yabancı kelimelerden oluşturma mantığını bir türlü anlayamıyorum.
Markasını veya şirketinin adını yabancı kelimelerden seçen veya sevimsiz kısaltmalarla Batı dillerini çağrıştıranlara fırsat bulduğumda bunun gerekçesini sorarım: "Yurtdışı pazarlara çalışıyoruz bu yüzden Batılıya sevimli gelecek ve küresel anlamda kaliteyi çağrıştıracak kelimeler seçiyoruz."
Peki, sırf kaliteli algılansın diye yabancı kelime seçmenin mantığı var mı?
Anadili İngilizce olmayan ülkeler de aynı öykünmeyi yaşadılar mı?
Japonya'yı hatırlıyorum. Bundan 35 yıl önce "Japon malı" dendiğinde, son derece ucuz, kalitesiz ve beş para etmezliği algılardık. Japonlar, tüm dünyaya ürünlerini satarken bu algıyı değiştirme yolunda markalarını veya şirket isimlerini "İngilizceye" çevirmediler.
Bunun yerine başka bir şey yaptılar; kalite yönetimi dâhil dünyanın bugün kullandığı en ileri teknoloji ve süreçleri icat ederek, "Japon Malı"nı "kalitenin ve ileri teknolojinin sembolü" haline getirdiler.
Oysa bizde yasalar ticaret unvanlarının Türkçe olmasını zorunlu kılsa dahi bugün ortalıkta yabancı kelime ile tanımlanmış marka dolu.
Hatta öyle ki bizim alfabemizde olmayan harfleri de kullanır hale geldik. Bunu, modernitenin gereği sandık ve "kalite" imajı oluşturduğunu vehmettik.