Teknoloji üreten Türkiye için iklimi nasıl değiştirmeliyiz? Ankara'da Bilişim 2015 kurultayında bunu tartıştık. Ortak nokta, mevcut ezberlerin artık değişmesi gerektiği oldu. Bilgi toplumunun gereklerini oluşturmak ve küresel yeni zenginlik alanlarından yararlanmak için yapılması gerekenler belli: Yeni öykü oluşturmak...
Buna icat çıkarmak diyoruz ve sanılanın aksine Türkiye, icat çıkaran bir ülke. Sorun, henüz yeterli sayıda olmaması ve mucitler arasında işbirliği bulunmaması... Türkiye Bilişim Derneği'nin 32'nci Ulusal Kurultayı'nda zaten bu duruma nasıl çare üretebileceğimiz sorusu irdeleniyor.
TBD'den Rahmi Aktepe, orta gelir tuzağından çıkış için işbirliğine zaten mecbur olduğumuzu söylüyor. İntel'den Çiğdem Ertem, bazı ortak projelerin başarısını anlatıp bu alanda umut verici gelişmelere dikkat çekiyor.
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı'ndan Cengiz Ultav'ın üzerinde durduğu konu bilişim, inovasyon, tasarım, dizayn gibi çağdaş konularda artık yeni tanım ve yaklaşımlara ihtiyaç olduğu yönünde... Türkiye Zekâ Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı, bilişim şûraları ile mesafe alındığını ve şimdiye kadar yapılanların minnetle anılması gerektiğini söylüyor.
Doğrudur. Çok şey başardık. Ancak sorun, bizim yarışta olduğumuz ulusların, aynı süreçte bizden daha fazlasını başarmasında. Nitekim biz buna küresel rekabet diyoruz ve icat çıkaranlarımızı üzmek yerine onları baş tacı etmedikçe bu yarışta gerilere düşeceğimiz aşikârdır.
Yeni Şafak Yazarı Ali Saydam'ın yönettiği panelde İlyas Yılmaz Yıldız, teknoparkların sayıca artışının kaliteyi getirmediğini belirtiyor ve üniversitelerin ortak ileri teknoloji vadileri oluşturmasını öneriyor.
Bu konuda sıkıntı, her kentin havaalanı talebine benziyor aslında. Oysa teknopark ne emlak bürosu ne de üniversite rozetidir. Teknopark, ülkeyi üst gelir grubuna çıkaracak teknolojik atılımların yeşertildiği yerdir.