Daha önce strateji belgesi çıkardık. Amaç, sanayide katma değeri artırmak... Şimdi de 2015-18 dönemine ait eylem planında benzer vurgu var ve orta ileri teknoloji ürününe odaklanma yanı sıra küresel rekabet için firma birleşmelerini teşvik amaçlanıyor.
Bu, vasatlıktan kurtulmak yönünde atılması gereken adımdır. KOBİ'leri OBİ'leştirecek, ölçek sorununu çözecek, "küçük olsun benim olsun" zihin yapısını dönüştürecektir.
Teşvikin içeriğini merakla bekliyorum.
Sanayileşmiş toplumun 36 milyon farklı ürün ve hizmet ürettiği günümüzde meslekler kodeksi de 14 bin işi tanımlıyor. Oysa çok değil çeyrek asır önce 12 milyon mal ve 7 bin meslek söz konusuydu. Artan ürün ve hizmetlere paralel genişleyen iş tanımları, ortak çalışmayı gerektirir hale geldi.
Tam da bu noktada "birlikte iş yapma" becerisi, önem kazanmaya başladı.
Misal dış hizmet alımı, sizin için %80 hazır olan süreci, kendiniz üretmek yerine, bunun ehli olan firma ile birlikte çalışmak gibi...
İhracata yönelik üretimde, bir yanda kalite diğer yanda katma değer arayışları, "her şeyi tek başıma yaparım" saplantısındakileri saf dışı bırakmaya başladı. Bir firma çıkıp "ben 7'den 77'ye bütün değer zincirine hükmediyorum" diyemiyor. Zira iş süreçleri karmaşık hal almış, gereken bilgi ve beceri çeşitlenmiş durumda.
Türkiye'nin dinamizmini oluşturan Anadolu Kaplanları'nın en büyük eksiği tam da bu noktada şekilleniyor. Genel tutum "azıcık aşım kaygısız başım" olunca, az olsun benim olsun türü mülkiyet anlayışı kemikleşiyor. Bu da birlikte çalışmanın kültürel direncini oluşturuyor.
Hükümetin "birlikte çalışma" alanında getirdiği ek teşvikler, bu açıdan büyük önem taşıyor.
Ortak iş yapana, yöreden sektörden bağımsız 30 milyon liraya kadar destek vermek dahil alınacak yeni tedbirler yeterince tanıtılır ve faydaları ispat edilirse, çok şey kazanacağız.