Türk-Amerikan ilişkileri büyük bir sınamadan geçiyor. Devletten devlete problemler giderek halklara mal oluyor. ABD yönetimi, terör örgütü YPG'nin silahlandırılmasından, 15 Temmuz darbe girişiminin ana aktörü FETÖ'nün himaye edilmesine kadar kritik konuların Türkiye'de yarattığı toplumsal hayal kırıklığını ısrarla görmezden geliyor. Yıpratıcı hal alan bu kurgunun, müttefiklik ilişkisini bağlamından koparacağını veya onarılmaz yaralar açacağını kabul etmiyor. Konuyu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın politik tutumu ve tercihlerine endeksleyerek tehlikeli bir oyun kurguluyor. Türkiye'yi yönetenleri, daha doğrusu Türk milletinin hatırı sayılır çoğunluğunun kararlarını sorguya açık hale getirerek, neticeyi değiştireceğini sanıyor. Ve tabii ki yanılıyor.
***
Bu girişi yapmanın nedeni ABD'nin, vize kısıtlaması
gibi açık tavrının
yanı sıra örtülü yaptırımlarında da artış
görülmesi. Müttefik Türkiye'den esirgenen
silahların terör örgütü YPG'ye sunulmasının
çelişkisi bir yana Ankara'nın alternatif
kaynaklardan savunma teknolojisi tedarikine
ilişkin her adımı tuhaf şekilde ABD'de
rahatsızlık yaratıyor. Bilhassa,
Rusya'dan
temin edilecek S 400 füze sistemleri, ABD
ve
NATO'yu tahminlerin ötesinde ilgilendiriyor!
Esasen Türkiye ile yeni bir ilişki
formatı geliştirmeye yönelen Rus tarafında
da farklı endişeler gözleniyor. Ruslar,
Türkiye'nin derin dinamiklerindeki ABD
etkilerini veya Türk devlet sistemine nüfuz
etmiş Amerikan taraftarlığının olası negatif
yansımalarını analize çalışıyor.
***
Gelelim meramımıza... ABD'nin, Rusya'ya uyguladığı bir dizi mali tedbir uluslararası kamuoyu tarafından yakından biliniyor. Amerikalıların, son hamlesi ise Türkiye'yi doğrudan ilgilendiriyor. S 400 hava savunma sistemi için Moskova ile mutabakata varan Ankara, "
ödeme sisteminin kilitlenmesi" sorunuyla karşı karşıya. ABD'nin, Rusya'nın hassas bazı şirketlerini yaptırım listesine dahil etmesi, Amerikan ödeme sisteminin kullanılmasını önlediği gibi bu sistemi kullanan bir başka finansal kuruluş üzerinden işlem yapılmasını da frenliyor. Bir bakıma Türkiye'ye, "
Bu silah sistemini almaktan vazgeç" mesajı verilmiş oluyor. "
S 400'leri almaya kalkarsan ABD doları kullanamazsın, Amerikan bankacılık veya para transfer sistemine giremezsin, ABD ile iş yapan aracı kuruluşları dahi devreye sokamazsın" deniliyor.
***
Kuşkusuz iki ülke, alım-satımında anlaştığı ürün için karşılıklı çözüm üretebilir. Bunun onlarca teknik ve uluslararası kabul edilebilir formülü de var. Mesele, Rusya ile ilerlemekte olan savunma işbirliği alanına vurulmak istenen darbe!
Hep söylediğimiz gibi Türk-ABD ilişkileri eski formatıyla süremez. "
Bilek bükme, arka plan enstrümanlarını ve elemanlarını sahaya sürme" dönemi artık kapanmalı. Ankara ve Washington'ın, "
İncirlik ve NATO dayanışması, terörle mücadele, ekonomik ortaklık" başlıklarında yeni bir model oluşturmasının zamanı geldi de geçiyor!