Her organizmanın ilk refleksi "hayatta kalmaktır." Bu, "paralel yapı" için de böyle!
Son günlerde Ankara iç kulislerinde ciddiye alınması gereken bir güç mücadelesinin sürdüğü kanaati pekişiyor. Oldukça kompleks bir durumla karşı karşıya olduğumuz bir gerçek.
Nedeni de gayet açık. Bir yandan paralel yapı farklı bedenlere bürünerek yani kimlik değiştirerek devlet içinde ve piyasada varlığını sürdürmeye çabalıyor.
Diğer yandan da paralel yapının boşalttığı noktaları doldurmak üzere farklı gruplar ve ekoller azımsanmayacak ölçekte "bilek güreşine" girişiyor.
***
Öncü sinyalleri alınan bu örtülü güç mücadelesi, halihazırda emniyet ve istihbarat alanında belirgin şekilde tezahür ediyor. Burada cevap bulunması gereken soru şu:
"
Acaba, emniyet müdürleri kararnamesi öncesinde özel dayanışma biçimleri veya fikir arkadaşlığı toplulukları kendilerine yakın buldukları isimlere alan mı açmaya çalışıyor? Yoksa...
Tahmin edilenden daha büyük ölçekte bürokrasiye, dolayısıyla devlete hâkim olma gayreti mi gösteriliyor?"
Bu sorunun iz düşümü bizi, paralel yapının
dönüştürülmüş unsurlarına, alternatif
olmak isteyen tarikat ve benzeri oluşumlara
ve hatta yeni forma bürünen Ergenekon
unsurlarına kadar götürülebilir.
***
Türkiye bugün, izlerin birbirine karıştırıldığı bir tabloyu yönetme riski ile karşı karşıya.
"
Kim paralel, kim değil?", "
Kim, kimin yerine geçmek istiyor?", "
Kim, kimi referans gösteriyor?" meselesi yeterince
açıklığa kavuşmadıkça, bir dizi "
psikolojik harekât" yöntemi yine devreye
girecek demektir. Daha çok paralel yapının
kullandığı ve yetkin olduğu araçların önümüzdeki
süreçte yeniden aktive edilme biçimi,
ilerisi için önemli ipuçları verebilir. İmzasız
ihbar mektupları, paralelle alakasız kişilere
dönük durup dururken ortaya atılan iddialar,
yurtdışı IP adresleri üzerinden gönderilen
mailler, birbirini tamamlayan polis- savcıhâkim
zinciri, gerçekmiş algısı yayan üretilmiş
belgeler vs...
***
Şunu da kabul etmek zorundayız ki paralel yapıdan kurtulmak kadar legal görünümlü benzer yapıların gelişimini durdurmak da mühim bir mesele. Bu nedenle tekil işlerle, her ildeki yerel yöneticiye prim kazandırdığı sanılan çapta takibatlarla uğraşmak yerine, bu tür yapıların kamudaki ekiplerine, finans kaynaklarına ve entegre hareket kabiliyeti sağlayan organizatörlerine odaklanmak daha doğru. Yani... Bir yandan paralel yapı veya müzahir kitleler tespit edilirken diğer yandan asli çekirdek kadroya yönelmek gerek.
Ağaçlardan ormanın görülemez olduğu anlar, girift ve amorf yapıların en fazla zaman ve avantaj kazandığı anlar oluyor.
Ayrıca... Her türlü iddianın araştırılması kadar iddialardan hareketle taraflardan biri lehine sonuç doğuracak kararlar konusunda da azami dikkat gerekmekte. Devlet, yağmurdan kaçarken doluya tutulursa bütün emekler heba olacağı gibi, kaotik ortamla da karşı karşıya kalınabilir.
Ve bütün bu denklemi...
Terörle mücadele, askerin sistem içindeki yeri ve etkinliği, emniyet ve istihbaratın yeniden yapılanması, hâlâ devam ettiği anlaşılan AK Parti iç dinamiklerini kaşıma faaliyetleri ve medyayı manipüle etme arzusu ile birlikte düşünmekte sayısız fayda var!