Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ile mücadele süreci, her gün yeni ve bazen de şaşırtıcı olayları gün yüzüne çıkarıyor. PDY'nin, ulusal güvenlik riski olmaktan çıkarılması için çalışan beyin takımı bu sıralar geçmiş dönem "İstihbarata Karşı Koyma" (İKK) raporlarına odaklanmış durumda. Kamuoyunda bilinen şekli ile "Güvenlik Soruşturması" dediğimiz özellikli dokümanlar bunlar. Halihazırda kamuya personel alınacağı, bir kuruma atama yapılacağı zaman veya devlet kuruluşlarının ihalelerine giren firmalarla ilgili rutin istihbari soruşturmalar devam ediyor. Ve bam teli de burada ses veriyor! Nedenine gelince...
Eldeki kayıtların önemli bir bölümü, emniyet istihbaratın PDY tarafından kontrol edildiği dönemden kalan arşiv bilgilerini de içeriyor. PDY unsurlarının devletin güvenliği için değil, örgütün amaçları doğrultusunda çok sayıda kamu görevlisini, şirketi, STK'yı da fişlediği artık biliniyor. Ekarte edilmek istenen kişilerle ilgili, tuhaf gerekçelerle notlar tutulduğu anlaşılıyor. Bazı kayıtların ise silindiği veya eksildiği de fark ediliyor.
Demek istiyorum ki... Güvenlik soruşturmaları yapılırken bilgilerin güncellenmesi de hayati önem taşıyor. Hem MİT'in hem de emniyetin bilgi üretirken, arşiv kayıtlarından ziyade alandaki güncel durumu da raporlamaları ve çapraz kontrole tabi tutmaları gerekiyor.
Örneğin, bir üst düzey yönetici için "İki kadınla birlikte yaşıyor!" notu görürseniz, siyasi karar verici olarak ne yaparsınız? Tabii ki düşünürsünüz. İyi de o iki kadından biri, bahse konu yönetici adayının eşi ve annesi ise... O zaman durum değişir.
Tam da bu ve benzeri nedenlerle, İKK belgelerine özel özen gösterilmesi, "PDY'yi kamudan ayıklıyorum" derken, kripto paralelcilerin önünün açılmaması lazım.