Türk medyası bir taraftan Abdülhamid Han'ı, bir taraftan da Lozan Antlaşması'nı tartışıyor gibi görünüyor... Öyle dedim çünkü ancak görüntüde uydurma tartışma denir buna, çünkü ne Sultan Hamid döneminin ne Lozan döneminin resmi ya da gayriresmi metinlerini, yayınlarını, gazetelerini, mecmualarını okuyup anlayabilecek gazeteci ve köşe yazarı bu ülkede yok denecek kadar az...
***
Dolayısıyla nereye neyi tartışıyorsunuz? Türk matbuatı ancak cehaletini tartışıp yarıştırabilir bu konularda. Hayati uzvu kökünden kesilmiş bir adamın kendini kandırarak kaç çocuk yapacağını anlatması gibi acınası ve hüzünlü bir manzara bu aslında...
***
Şu vesileyle AK Parti hükümetinden ve
Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey'den ricamız Osmanlıcanın liselerde zorunlu ya da seçmeli ders olma meselesinin yeniden gündeme getirilmesidir. Milli Eğitim Bakanımız
İsmet Yılmaz Bey de bu konuyu gündeme getirebilir...
***
Abdülhamid ya da Lozan Dönemi'ni adam gibi tartışmak istiyorsa
Türkiye, o zaman o dönemin dilini ve harflerini bu ülkenin yeni nesillerine öğretmek zorundadır...
***
Türkiye'de 10 sene önce olsa Osmanlıca seçmeli ders bile deseniz medyada ve devlette irtica yaygarası kopardı. Genelkurmay bu öneriyi gündeme getireni doğrayan resmi bildiri yayınlardı. Hatta bu meşru talep AK Parti kapatma davasına bile konu olurdu...
***
Çok şükür ki o berbat eski rejim dönemini aştık. FETÖ ne kadar iğrenç bir örgütse o askeri vesayet rejimi de o kadar iğrençti...
***
Osmanlıca denilen şey Arap harfleriyle Türkçedir. Yani Türk çocuklarına Türk okullarında dedelerinin konuşup yazdığı Türk dilini öğretmeyi düşünmek bile suç kapsamındaydı askeri vesayet rejimi döneminde. Dedik ya FETÖ kadar korkunç bir zihniyetti bu...
***
Tam bir kepaze rejim vardı bu ülkede. FETÖ'ye karşı olmak bahanesiyle o rezil kafa hortlar gibi oldu son dönemde ama dün
Nagehan Alçı'nın ve önceki gün de
Fahrettin Altun'un mükemmel makalesinde yazdığı gibi moda olma süreleri doldu ve yeniden marjinalleşecekler...
***
Bu ülkenin kendi halkıyla kavgalı bir kurucu devlet ideolojisi vardı. Üstelik halkının ufak bir kısmıyla değil, neredeyse tümüyle kavgalı bir ideolojiydi bu...
***
Dışarıdan bir gözle bakıldığında bir çılgınlık ideolojisi, bu zamana kadar ayakta kalması bile tamamen mucizeydi. Biraz da bu ülkenin halkı olan bizlerin bilinçsizliğinden ötürü ayakta kaldı bu düzen. Geri gelmemesi için de bilinçli olmaya devam etmemiz lazım...