Fabrika ayarları kamuflajı altında övülen eski askeri vesayet rejiminin hem Kürtlere hem Sünni dindarlara hem de Alevilere zulmettiği şüphesizdir. Türkiye'nin toplumsal çoğunluğunu oluşturan Sünni dindarlar bu rejimin zorla laikleştirme ya da baskı ile sekülerizasyon politikalarına haklı olarak direndiler ve Türkiye'nin İslam meselesi buradan doğdu. Eski rejimin yıkılmasında en kritik halka da İslami kesimin direniş ve ayaklanışı oldu...
***
Eski rejimin en nefret ettiği sembollerden biri başörtüsüydü. Başörtülü kadınların öğrenci olması bile yasaktı. Üniversitelerde ve devlet dairelerinde başörtüsü takmak tamamen yasaktı...
***
Eski rejimin TSK'sı içinde eğer bir askerin eşi başörtüsü takıyorsa o an ordudan kovuluyordu. Kovulduktan sonra mahkemeye gitme hakkı bile yoktu. TSK içinde askerlere verilen emirlerde birbirlerini ihbar etmeleri söyleniyordu...
***
Eğer bir Türk askeri başka bir meslektaşının gizli gizli namaz kıldığını ya da eşinin askeri karargâh dışında gizlice örtündüğünü görürse hemen bunu belgeleyip ihbar edecekti...
***
Böyle bir şekilde meslektaşının "
İslami yaşam tarzı"na sahip olduğunu kanıtlayan Türk askeri ödüllendiriliyordu. Sünni dindar olduğu "
kanıtlanan" o kişi ise anında ordudan atılıyordu. Bu köhne rejimin amacı LAST (Laik yaşam tarzına sahip Sünni Türk) vatandaşlardan müteşekkil bir ülke yaratmaktı...
***
Türkiye'nin
Alevileri de tıpkı Kürtler ve Sünni dindarlar gibi askeri vesayet rejiminden çok çekti. Alevi
kimliği baskı altına alındı. Aleviler de bu
rejimin zorla Sünnileştirme politikalarına
haklı olarak direndiler.
Türkiye'nin Alevi
meselesi de buradan doğdu...
***
Alevilerin büyük çoğunluğu seküler bir yaşam biçimini benimsiyordu. Dolayısıyla eski rejimin istediği ideal hayat tarzına sahiptiler. Fakat Alevilere yönelik güvensizlik Kemalist rejime Osmanlı'dan miras kalmıştı. Osmanlı döneminde de Aleviler hep "
sapkın" ve "
isyankâr" görüldü. Eğer başları ezilmezse her an devlete başkaldırabilirler diye bir devlet önyargısı hep oldu...
***
Cumhuriyet de ilk olarak Alevilerin din adamlarına baskı kurdu. Tıpkı Sünni din adamlarına da baskı yaptığı gibi. Alevilerin "
Dedelik" makamı yasaklandı. Dedelerin zorla sakalları kesildi. Şimdi unutturulmak isteniyor ama Alevi dedeleri de askeri vesayet rejimi tarafından çok zulüm gördü. Alevilerin haklarına, hukuklarına tecavüz edildi. Dersim Alevi katliamı başlı başına korkunç bir olaydır.
Dersim'in dışında askeri vesayetin emrindeki Türk derin devleti tam 5 tane Alevi katliamını örgütledi... Fabrika ayarları denilen şey bu rezalet rejiminden başka bir şey değildir...