Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Rasyonalite ve 2015-19 dönemi

Önümüzde çok önemli bir 4 sene var. 2015-19 döneminde AK Parti ilk kez tek başına iktidar olacak. Yanlış okumadınız ilk kez tek başına iktidar çünkü daha önce, AK Parti'nin önce asker sonra da cemaat iktidar ortağıydı. Şu an hiçbir vesayet gücü olmadan ilk kez tam anlamıyla siyaset kurumunun ortaksız iktidarını yaşayacağız. Öte yandan yüzde 50 zaferi daha tazecikken kimi tuhaflıklar yaşanmaya başlandı...

***

Ben daha kimseden Bu başarı ile Davutoğlu'nun alakası yoktur gibi terbiyesiz bir cümle duymadım. Fakat tam tersi terbiyesiz laflar Cumhurbaşkanı Erdoğan için kimilerince söyleniyor ve ben kulaklarıma inanamıyorum. Akla ve mantığa aykırı bu sözleri söyleyenler kendilerini yok ettiklerinin farkında olmalıdır. 2 metre boyunda bir uzun adama 2000 kere bile Cüce Adam diye manşet atsanız da algı operasyonu yapamazsınız.
***

O uzun adam herkesin gördüğü üzere 2 metre boyunda bir adamdır. Siz böyle gerçekleri inkâr ettikçe siz cüceleşir ve sonunda un ufak olup gidersiniz. Rasyonalite bu dönemde en çok gazetecilere lazımdır...
***

Neyse biz bırakalım bu saçmalıkları da Türkiye'nin geleceğine odaklanalım... Yeni kurulacak hükümetle beraber AK Parti ekonomi ve kamu yönetimi alanında da devrimler yapmalıdır. Berat Albayrak'tan Nihat Zeybekci'ye, Ali Babacan'dan Mehmet Şimşek'e tüm AK Parti ekonomi kurmayları bu ülke için çok önemli. Şu an hâlâ ekonomimiz hak ettiği güçte değil. Türkiye ve özellikle İstanbul bir finans santrali haline gelmelidir. Finansmanı rahat ve huzurlu kılacak ne gerekiyorsa yapılması gerekir...
***

Geçtiğimiz dönemde Gümrük Bakanlığı'nın sınır girişlerine finansal serbesti getirmesi çok çok doğru bir uygulama oldu. Bankacılık sistemi iflas etmiş problemli coğrafyalara mal satıp parasını Türkiye'ye getirmek isteyen tüm ihracatçılar bu sayede rahatladı. Ayrıca o ülkelerden parasını kurtarıp Türkiye'ye getirmek isteyen yabancı müteşebbisler de rahatladı. Türkiye servet transferi konusunda ultra -liberal bir tutum takınmalıdır. Nereden gelirse gelsin kim olursa olsun her servet transferi Türkiye'nin lehinedir.
***

İstanbul'u sadece Türk zenginlerinin değil tüm bölge ülke zenginlerinin yaşadığı, yatırım yaptığı bir finans santrali haline getirmek zorundayız. İstanbul bunu hak eden bir şehir. Bu ülkede para bollaşmadan faizler düşmez ve faiz lobisi egemen olamaya devam eder. Faiz lobisi Türkiye'de para kıt olduğu için o faiz gelirlerini kazanabiliyor. Oysa gerçek bir finansal liberalizasyon ve hukuksal garanti ile bölgenin ve hatta tüm dünyanın zenginlerinin parası sığınacak liman olarak İstanbul'u görebilse ve para bollaşsa otomatik olarak zaten faizler düşecektir. Londra bunu başarmıştır ve her gün bedavadan İngiltere'ye servet transferi akmaktadır. Bir mal nerede bolsa orada fiyatı düşer. Para bollaşırsa "Merkez Bankası ne dedi" tartışmaları da rafa kalkar. Merkez Bankası sadece bir benchmark'tır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA