Sıcak ve puşt bir yaz atmosferine giriyoruz. Şimdi Türk siyasetinde Kemal Tahir'in Kurt Kanunu romanında anlattığı hukuk geçerli. Kurtlukta düşeni yemek kanundur diye büyük usta boşuna yazmamıştı...

Bu yaz puslu havayı seven kurtların mevsimi olacak. Tüm bu kurtluklara ve alengirli oyunlara rağmen dün de yazdığım gibi 22 Kasım 2015 seçimlerine gidilmesini kaçınılmaz olarak görüyorum. Eninde sonunda bir seçim tekrarına mahkûmdur Türkiye...
AK Parti Türk siyasi tarihinde Kurt Kanunu'nu aşabilen tek parti olarak tarihe geçmişti. Daha önceki sağ partiler kalleşlik hukuku ile kendi kendilerini yok ettiler. AK Parti kalleşlik hukukunu aşıp soylu bir kardeşlik hukuku geliştirebildiği için tüm dış saldırılara karşı sapasağlam durabildi...
AK Parti içinde her zaman çok ciddi tartışmalar ve ayrılıklar yaşandı ama pusuya yatma, adam satma ve arkadan vurma gibi kalleşlikler yaşanmadı ya da az yaşandı. Kalleş olan tipler tarihin çöplüğüne gömüldüler. Eğer şimdi birileri bu işi kalleşlik hukukuna geri döndürmeye kalkacaksa bilsinler ki o şahıslar da tarihin çöplüğünü boylamak üzeredir...
Recep Tayyip Erdoğan'ı sevin ya da sevmeyin söylemlerini yanlış ya da doğru bulun ama Erdoğan gerçeğini doğru analiz edin. Elbette Erdoğan da 7 Haziran öncesi önemli hatalar yaptı. Dün yazımda ifade ettiğim tüm yanlışları Erdoğan da yaptı. Fakat Erdoğan olmasaydı AK Parti daha çok oy alırdı iddiası irrasyonelin de ötesinde bir iddiadır. Tam aksine bu rakam daha da düşük değilse Erdoğan sayesindedir.
Dürüst ve adil her yorumcu kabul edecektir ki Erdoğan'ı dışlamış ya da Erdoğan'ın destek elini tamamen çektiği bir AK Parti barajı bile geçemez. AK Parti içinde siyaset yapmış Erdoğan takıntısı olan kalantorlar ayrılıp yeni parti kursa ancak Saadet kadar oy alır. Keşke kursalar yeni bir parti de neticeyi hep beraber görsek. Bütün bu eski moda sanrılardan kurtulsun artık Türkiye...
Yaşadığı müddetçe bu ülkede bir Erdoğan gerçeği olacak ve başka hiçbir politik lider halk nezdinde Erdoğan kadar güçlü zemin sahibi olmayacak. Eğer 24 Ağustos 2014'te benim çok istediğim Erdoğan-İhsanoğlu yarışması olsaydı bu desteğin yüzde 60 seviyesinde olacağını tüm saygın araştırmacılar teslim ediyor. Erdoğan gerçeği duygulardan bağımsız objektif ve analitik bir gerçektir. Herkese hakikatlerle savaşmamasını öneriyorum...