Dün yazdığım gibi 1915'te katledilen Ermenilere taziyelerini gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu vicdanlı devlet adamı duruşu 1915'te Büyük Felaket yaşanırken de şerefli ve ahlaklı duruş gösteren devlet adamlarımızın devamıdır. AK Parti hükümeti asla bu çizgiden sapmamalıdır.
Kitaplarının tamamını okuduğum Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun aynı ahlak geleneğine bağlı bir bilim ve devlet adamı olduğunu da çok iyi biliyorum. Ahmet Hoca 2005'te faşistler tarafından yaptırılmak istenmeyen Ermeni Konferansı'nın yapılması için özel gayret sarf eden ve o konferansın devlet garantisiyle yapılmasını sağlayan adamdır. Davutoğlu sırf bu konferansın yapılması için Halil Berktay, Cemal Kafadar, Hakan Erdem, Cemil Koçak gibi bu konferansı tertipleyen kıymetli bilim adamlarıyla bizzat Karaköy'de buluşmuş ve faşist saldırılara uğramakta olan akademisyenlerimize sahip çıkmıştır. Şimdilerde tüm kariyerini mahvetmekle meşgul olan Murat Belge de buna şahittir. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül de Davutoğlu'nun tüm bu gayretlerine tam destek vermiştir. 2005'in o korkunç faşizan ortamını unutmayalım...
***
Bu vesileyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun 1915 kahramanlarının isimlerini yaşatacak girişimlerde bulunmaları ne kadar güzel olurdu. Türk devletinin böyle bir teşebbüste bulunması Türkiye karşıtı lobilerin de oyunlarını paramparça ederdi.
Sayın Cumhurbaşkanım ve Sayın Başbakanım lütfen sizler gibi onurlu devlet adamları olan 1915 kahramanlarının isimlerini meydanlara, caddelere, okullara verecek bir girişimde bulunun. Bu yalın jest bile 24 Nisan'ın arefesinde çok çok etkili olacaktır.
***
Tehcir kararı kendisine tebliğ edildiği anda reddetme şerefini gösteren Kütahya Valimiz Faik Ali Bey'i hatırlatmak isterim. Başka şehirlerden sürgün edilip perişan halde Kütahya'ya varabilen Ermenilere sahip çıkılması için maiyetine emir veren bu şerefli devlet adamımız. "
Ermenilere karşı mezalime Kütahya Türkleri bugüne kadar katılmadı, bugünden sonra da katılmayacak" diye şehrin idare meclisinde haykıran onur abidesi bir devlet adamıydı Faik Ali. Niye Faik Ali adına bir cadde yok ülkemizde?
***
Yine İttihatçıların bu hukuksuz ve ahlaksız emri eline gelince "
Ben valiyim, eşkıya değilim. Bu işi yapamam" diyebilme şerefini gösteren Ankara Valimiz Hasan Mazhar Bey mesela. Konya'ya yığılan onbinlerce Ermeni'nin hayatta kalmasını sağlayan, bu sürgün kararını uygulamaya direnen Konya Valimiz Celal Bey vardı. Bu şerefli devlet adamına, Konya'nın şeyhleri ve âlimleri en büyük desteği verdi. Hem İslam'a hem de insanlığa aykırı bu katliam niteliğindeki sürgün kararına derin bir ahlak ve faziletle direnen Müslüman âlimlerimiz ve şeyhlerimiz vardı bizim.
***
Kastamonu Valisi Reşit Paşa, Basra Valisi Ferit Bey, Yozgat Valisi Cemal Bey, Lice Kaymakamı Hüseyin Nesimi Bey ve Batman Kaymakam Vekili Sabit Bey gibi daha başka ahlak abidesi devlet adamlarımız da vardı. İttihatçı zihniyet bu şerefli tavırları gösteren devlet adamlarımızın da bir kısmının canını aldı. Sonunun mezalim olacağını bile bile tehcir kararının alındığı gibi, bu onurlu insanların da gözlerinin yaşına bakılmadı.
***
Sayın Cumhurbaşkanım ve Sayın Başbakanım İttihatçıların ismini taşıyan bulvar ve caddeleri nerdeyse her şehirde bulmak mümkün.
Peki, ya insanlığının ve vicdanının sesini dinleyen şerefli Türk devlet adamlarının adına okullarımız, hastanelerimiz, bulvarlarımız, caddelerimiz var mı? 1915'in 100'üncü yılında yukarıda saydığım bu haysiyetli devlet adamlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum.