Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ardından önceki gün Başbakan Binali Yıldırım da faiz konusunda çok sert açıklamalar yaptı. Öyle görünüyor ki, hükümet faizlerin düşürülmesi konusunda BDDK, Rekabet Kurumu ve bankalardan bir adım bekliyor.
Ne yapabilirler demeyin.
Elbette, regülasyon kurumlarının sopasıyla faizi indirmeyi kimse tercih etmiyor. Faiz oranlarının piyasada belirlenmesi en sağlıklı yöntemdir. Ancak kendi başlarına bankalar indirime yanaşmıyorsa o zaman geçmişte olduğu gibi pekala bu kurumların devreye girmesi beklenebilir.
Mart 2013'ü hatırlayın. Rekabet Kurumu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un "Rekabeti sınırlayıcı anlaşma uyumlu eylem ve kararlar" başlıklı 4'üncü maddesini ihlal edip etmediğinin tespiti amacıyla 12 bankayla ilgili soruşturma başlatmıştı. Mevduat, kredi ve kredi kartı faizlerini ortaklaşa belirledikleri gerekçesiyle başlatılan soruşturma çerçevesinde 12 bankaya 1.1 milyar TL ceza kesilmişti. Bununla da kalmamış tüketiciler de bankaların kartel şeklinde faiz uyguladıkları gerekçesiyle davalar açmaya başlamıştı. Dolayısıyla finans kurumlarının faizden epeyce ağzı yanmıştı.
Böyle bir soruşturma yeniden gündeme gelebilir mi?
Henüz Rekabet Kurumu'nda böyle bir çalışma yok. Ama olmayacağı anlamına gelmiyor. Başkan Prof. Dr. Ömer Torlak ile görüştüm. Başkan Torlak, "Bu konuda bir karine oluştuğu kanaati olursa soruşturma gündeme gelebilir. Teşebbüslerin ortaklaşa faizi belirlediğine dair müracaat olursa incelenir. Biz daha çok makul süreçlerle gidiyoruz" diyor.
Az önce dediğim gibi, faizi piyasanın kendi şartlarında indirmesi herkesin tercihi. Ancak bankaların böyle bir niyeti kısa vadede görünmüyor. Bugün bankacılık sektöründe krediler 2 trilyon TL'ye ulaşmış durumda. Halkın mevduatı da 1.6 trilyon TL. Aradaki farkı sadece sendikasyon kredileriyle sağlayamayınca mevduat toplama yarışına girişiyorlar. Rekabet ortamında da faizleri yükseltiyorlar.
Sanırım faizi düşürmek için orta yol bulunması gerekecek.