"İçten biridir" diyorlar, neye yarar? İçinde hep haset, hırs, hınç var.
***
Etrafını kırıp geçiren
dobralık yüceltiliyor. Neymiş? İçtenlikmiş! Oysa ne ilgisi var! İçtenlik aynı zamanda "
içli" bir şeydir; o ince, kırılgan çizgiyi bilir, özen gösterir.
***
Ya samimiyet? "İçtenliği uyduramadık ama samimiyet bana uyar" mı diyorsunuz. Peki, bir bakalım... "
Samim" bir şeyin en iç kısmı, özü, merkezidir... Şimdi söyleyin;
özüne sadık kalamayanın samimiyeti mümkün mü? İçi boşaltılmış bir dünyada içtenlik ne arar?
İç içeliği içtenlik; pervasızlığı samimiyet sanarak nereye kadar?
***
Çok samimi biçimde samimiyetsiziz: Yalanların değiş tokuşuna samimiyet diyoruz.
***
İnsan bir başkasını severse, yalansız sever. Fakat insanın
kendini yalansız sevmesi git gide zorlaşıyor. Her geçen gün bizi gerçekten sevilecek insanlardan biri olmaktan çıkartıyor sanki!
***
Bedeni hırpalayan zamandır,
yüzü hırpalayan hatıralar.
***
Mahzun yüzleri masum sanmak... Zarif bir yanılgı.
***
"
Yeni olsun, ille de yenilik olsun" hevesi beni her
zaman hüzünlendirir. Çünkü
bu aynı zamanda değer bilmezliktir. İyi ve güzel olan eskir mi hiç!
***
Suyun güzelliği... Suya iştah değil, özlem duyarız. Ayrılık da öyledir ya, susuzluktan dilin damağın kurumasıdır. Fuzuli değil miydi, ayrılık hararetini "
Susuzum bir kez bu sahrada, menüm çün ara su" diye anlatan?
***
Gel de
Ivan Illich'i hatırlama
şimdi... Dallas'ta
yapılan dev bir
kanalizasyon atıklarını
suya dönüştürme
tesisinin
açılış konuşmasında
dinleyicilerini
şoka uğratmıştı. Şöyle
demişti Illich: "
Bu sıvı kimyasal olarak H2O olsa da suyla ilgisi yok. "Sonra evine
döndüğünde o kısacık fakat
çok anlamlı kitabı yazmıştı: "
Unutuşun Suları." Doğru! Vaftizin, abdestin, arınmanın ve kutsamanın "
su"yunu unuttuk çoktandır.
Su arıtmıyor artık, arıtılıyor!
***
Bilirsiniz, çocukların dışı hareketli, içi üşengeçtir. Hatırlıyorum da, rahmetli ninem su istedi mi, en üşengeç anımda bile yerimden fırlar, bir koşu mutfağa gidip nineme su getirirdim. Ninemin yüzünde önce tatlı bir gülümseme oluşurdu. Sonra o söz: "
Su gibi aziz ol yavrum!" O sözü duymak
için tekrar mutfağa koşabilir,
bütün bardaklara su doldurup
getirebilirdim.
Benim için "
dualar duası"ydı
***
Kahrolası gerçek! Yalancının
zekâsı doğruyu söyleyenin
tutarlılığını bastırır.
(NOT: Pazar notlarıma veda törenim sürüyor. Yukarıdakiler 2013 ve 2014 notlarının yeniden gözden geçirilmiş halleri.)