Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Başaramayacaklar!

90'lı yıllar denince...
Bazılarının aklına şarkılar geliyor şimdi...
"Onun arabası var, güzel mi güzel, bastı mı gaza gider mi gider" falan...
Bazıları tv dizilerini hatırlıyor...
Çiçek Taksi'nin en parıltılı zamanlarını...
İnce İnce Yasemince'yle nasıl katıla katıla güldüklerini falan...
Keşke o yıllar sadece bunlardan ibaret olsaydı!
Akıp geçen zamanın ve magazinleştirilen medyanın bize yaptığı fenalıklardan biri de bu.
O yıllardaki ekonomik ve siyasi krizleri yaşayanlar bile hatırlamak, bilmek istemiyor.
Oysa diri bir hafıza başlı başına tedbirdir.

***
Geçen akranlarıma sordum...
Kısa süren fakat ülkenin en derin ekonomik krizlerinden birini; 1994 krizini hatırlayamadılar.
Yarım milyon çalışanın işinden olduğu, TL'nin yüzde 14 oranında devalüe edildiği bir krizdi oysa.
1998 krizine gelince...
28 Şubat darbesini hatırlıyoruz ama o darbenin yol açtığı; mafyanın işe karıştığı ve dışarıdan gelen finans rüzgârlarının da tetiklediği kriz sanki hafızalarımızdan silinmiş.
Peki 90'lı yıllar boyunca hemen her güne damgasını vuran terörü, suikastları, istikrarsızlaştırılan siyaseti, parçalanan partileri, kurulup bozulan koalisyon hükümetlerini hatırlayan var mı? Yok!
***
Niye 90'lı yıllar konusunu açtım, anlamışsınızdır.
En azından şunu hatırlıyoruz...
Hainler 15 Temmuz'da millet tarafından yenilgiye uğratıldığında birbirimize sormuştuk.
Bunları üzerimize salan güçler bundan sonra vazgeçerler mi? Bu sefer hangi yolu denerler?
Bilenler için cevap açıktı...
Türkiye düşmanları için geriye tek alternatif kalmıştı çünkü:
Ağır ağır 90'lara benzer bir atmosfer oluşturmak...
O atmosferin birinci ayağı ekonomik krizi bitmek bilmeyen bir tehdit haline getirmektir.
İkinci ayağı da, partilerin içini karıştırıp kurcalamak ve bu yolla siyaset ortamını istikrarsızlaştırmaktır.
Ne yalan söylemeli!
Bütün bunlara dair bir "start verildiği" izlenimi yaratan işaretler görünmeye başladı.
***
Ama şunları unutmamalı...
90'lı yıllarda "sessiz çoğunluk", yani milletin en geniş kesimi henüz siyaseten tecessüm etmemiş ve iktidarda temsil edilme imkânını bulamamıştı.
90'lı yıllarda millet ile siyasal liderlik el ele tutuşma şansını yakalayamamıştı.
90'lı yıllarda Türkiye bütçesi dar, ufku bulanık, küçük bir ülkeydi.
Bugün çok farklı bir yerdeyiz.
Yani dert değil!
Yeni krizlerle geleceklerin görecekleri de var artık.
Başaramayacaklar.
Yeter ki uykuya dalmayalım!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA