Şimdi oturup...
Belki iktidar zora düşer diye bütün umudunu doların yükselmesine bağlayıp sevinçle el çırpan cibilliyetsizleri yazmak vardı...
Ya da...
Her yerde muhafazakârlık adına söz alırken işinde gücünde basit ahlak ilkelerini dahi muhafaza edemeyenlerin acıklı hallerini yazmak vardı...
Yazılacak çok şey var.
Avrupalı bir elin küçücük bir sırt sıvazlaması uğruna Batı'dan gelen her hakarete razı "eğitim ve kültür ecnebileri"ni tekrar tekrar yazmak gerekiyor mesela...
Ama yazınca ne oluyor?
Sarsılıp kendilerine geliyorlar mı? Yok!
Bir an düşünüp "ne yapıyorum ben?" diyorlar mı? Hayır!
En iyisi...
Yine modern insanın normal sandığı anormalliklere takılayım bugün...
Toplumun her kesimini esir alıp zihinlerini yıkayan saçmalıklara mesela...
***
Geçen bir tanıdığımın elindeki kitapta gördüm...
Ara sayfalarda bir başlık gözüme çarptı...
"
Einstein'dan Hayat Dersleri." Madde madde sıralanmış.
Dayanamadım, ne ilgisi var yahu, dedim; bu adamdan bir ders alacaksan mesela "
izafiyet kuramı" veya matematiksel düşüncenin incelikleri üzerine ders al!
Güldü, iyice bakmam için kitabı uzattı.
Mutlu olmak için çırpınan ve tam da bu yüzden daha da mutsuz olanları kandırmak için kaleme alınan kitaplardan biriydi.
Einstein ne yapmış ne etmiş merak edip okudun mu, diye sordum. Yok, dedi.
Zaten bütün problem burada...
Mesela fizikçiden hayat dersi alıyorsun ama fizik dersi almıyorsun.
Ya da daha sık rastlanan bir şey...
Geçmiş zaman ariflerinin özlü sözlerinden hayat dersi çıkarmaya çalışıyorsun ama o kişiler neye iman
etmiş, tasavvuf denilen
şey gerçekte neymiş, hiç
merak etmiyorsun.
***
Einstein denince havası var tabii.
Yazar da uyanık! Einstein'dan "
hayat dersi" (!) alırsa zeki ve başarılı olacağına inananların çıkacağını kestirmiş.
Adamın hayatı berbattı, dedim.
Çok mutsuzdu. Üstelik çevresi tarafından sevilmezdi.
Şaşırdı. Hani neredeyse küçük dilini yutacaktı.
Hep böyledir. En iyi okullarda okuyup caka satarsın,
Einstein'ın dil çıkardığı fotosunu tişörtüne bastırırsın falan ama adamın fizik tezlerini geçtim, hayatı hakkında bile dişe dokunur bir şey bilmezsin.
Modern okumuş yazmışın sallan yuvarlan halleri işte.
Açtım. Daha birinci maddede şöyle yazıyor: "
Merakının peşinden git!"
Buymuş meğer ders! Bunun için Einstein'a ne gerek var, diye söylendim tabii.
Sonra sordum: Dünyada hayretle yaklaştığın şeyler var mı? Başarmak değil ama dibine kadar bilmek istediğin şeyler mesela...
Sustu. Upuzun bir sessizlik oldu.
Başka ne olabilirdi ki!