"15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız ilk açıklamasını yaptığı esnada 12 gazeteci vardı. Açıklama on dakika sürdü. Açıklamayı ben sosyal medya üzerinden canlı olarak yayınladım. Açıklama sonrası Marmaris'te binlerce kişi Cumhurbaşkanı'mızın oteli önünde toplanmaya başladı."
Yerel medyadan Temel Irmak böyle anlatıyor.
Son günlerde çok tartışılan "ilk açıklamaya ne oldu; neden ajanslar anı anına bu tarihi açıklamayı yayınlayamadı?" sorusunu bir an için kenara bırakalım ve Irmak'ın son cümlelerine bakalım...
Cumhurbaşkanı'nın "meydanlara ve havaalanlarına toplanma" çağrısını Irmak'ın Facebook sayfasından izleyip birbirini haberdar eden binlerce Marmarisli hemen sokaklara dökülmüş.
Cumhurbaşkanı otelden ayrılıncaya kadar kalabalık orada beklemiş.
Hani şimdiden birtakım medya çevreleri ve CHP tarafından unutturulmaya çalışılan "15 Temmuz ruhu" var ya, tam da bu işte!
***
Bir de tv'lere o geceden yansıyan Marmaris görüntülerini hatırlayın...
Soluk sokak lambaları, ıssız sokaklar, otel yakınlarına inen darbecilerin helikopteri, ağır silahlarla donanmış bir takım askerlerin tek sıra halinde ilerleyişi, vs.
Oysa bu görüntüler yanıltıcı; bu görüntüler çok eksik...
Neden mi?
Çünkü kimse bize o helikopterlerin "
millet burada, darbeciler nerede?" diye bağıran ilçe meydanındaki halkın üzerinden uçarak oteller bölgesine gittiğini anlatmadı...
Bir helikopterdeki makineli tüfekçi yüzbaşının yerel emniyet güçlerince nasıl tabancayla vurulduğunu; ilçe emniyet müdürlüğünde de görevli
Nedip Cengiz Eker'in sivilleri korumak için kendini kurşunlara siper ederek şehit olduğunu detaylarıyla öğrenemedik...
Saldırıya uğrayan polislere ulaşan 112 yardım ambulansına darbeci helikopterlerin ateş açtığını;
hemşire Birgül Marçalı'nın o esnada cep telefonu ışığında yaralıların damar yolunu bulup açarak serum takmaya çalıştığını falan bilmiyoruz...
Marmaris'in hemen yanı başındaki
Aksaz Deniz Üs komutanının o saatlerde kendisini arayan Muğla Valisi Amir Çiçek'e gayet küstahça "
büyütecek bir şey yok!" deyip telefonu kapattığı bilgisi de benzeri yüzlerce olayın arasında kaynayıp gitti tabii...
***
Ben de bütün bunları bizim Muğla temsilcimiz
Kenan Gürbüz'ün "
Direniş Ateşinin Yakıldığı Yer: Marmaris" başlıklı kitabından okudum.
Daha neler var, neler!
Bir kez daha anladım ki...
Zihnimiz belki haklı olarak Ankara ve İstanbul'da olup bitenlere takılıp kaldı.
Ama ötesi var...
Anadolu medyasının bize
15 Temmuz direnişi/ devrimi konusunda anlatacakları çok şey var.