Hep bir yerden başka bir yere kaçmaktan söz ediliyor. Herkesin aklı kaçmakta... Fakat kimse ait olduğu "hayat tarzı"ndan kaçmaya cesaret edemiyor. O halde kendinizi aldatmayın; ortada bir "kaçış" yok!
***
Bunca samimiyet gösterisi aramızdaki "
uzaklığı" ortadan kaldırabiliyor mu? Hayır!
***
Günümüz insanının en büyük korkusu,
keyfinin kaçması... Bu yüzden içindeki merhamet ve adalet duygusu kaçıp gitmiş!
***
Her şeyden keyif alması gerektiğini sanıyor.
Sürekli çevresindeki haz kaynaklarını ve tatmin odaklarını araştırıyor. Bir muhasebe defteri tutuyor sanki. Alacaklar azalıyor, borçlar çoğalıyor. Diken üstünde.
O yüzden çok "
keyifsiz" biri!
***
Bazı gazetelerin pazar eklerini okursanız, bazı TV kanallarının hafta sonu programlarına bakarsanız, "
keyif" denen şeyin bir tür özgürlük olduğu yanılgısına kapılmanız işten bile değildir. Oysa özgürlüğün en büyük düşmanlarından biri keyiftir.
***
Ne kadar çok "
sevgili" ve ne kadar az sevgi var!
***
Biliyorum, pek moda. Ama sosyal medyada "
Aslolan yolculuktur" sözüne güzellemeler döşenenleri anlayamıyorum.
İnsan kendine sormaz mı:
Nereye peki?
Ne için bu yolculuk? Bu tavır yolun başındaki niyete ve yolun sonundaki hedefe dair zihin bulanıklığımızı örtüyor.
***
Değer bilmek... Belki de kedilere bakarak anlamaya başlamalıyız.
Hangi dam altına öyle şükürle yaklaştık?
Bir koltuğun bile hakkını vermek gerektiğini düşündük mü? Pencere kenarlarının dünyaya açıldığını, küçücük bir sepetin kocaman bir eve dönüşebildiğini hissettik, anladık mı hiç? Laf olsun diye değişmeye, iyi şeyleri terk etmeye bir kedi gibi inatla direnebildik mi?
***
Bana kalırsa,
kendine güvenme sen! Güvenilir biri
değilsin çünkü!
***
Doğruyu söyleyin
...
Herkesin alarmla uyandırıldığı bir dünyanın güne iyi başlaması mümkün mü?
***
İnsan belli bir yaşa gelince, daha iyi anlıyor; gecenin bize bir ayet kılınışını ve duanın
istemek değil,
"dinlemek" olduğunu...
(NOT:
Farketmişsinizdir, yine eski notlara geri dönüp gözden geçirme vakti gelmişti.
Yukarıdakilerin bazıları 2013, bazıları geçen yıldan.)