Gözlerden hep kaçan bir şey var: Eski sistemde, iyi kötü yüzde 35 oyu toplayan iktidara geliyordu...
Kimse buncağızı bile alamayınca da, çaresiz, koalisyon.
"Koalisyon iyidir" yazan ve kör bir umutla CHP'ye bu suretle pastadan pay kapmaya çalışan kaşarlanmış Babıali kaşalotları, hangi koalisyonun Türkiye'ye ne gibi iyilikler getirdiğini de açıklamak zorundadırlar.
1961'den 1965'e kadar "havada kalmış" iktidarı paylaşanlar mı büyük işler başardılar? İnönü dört sene orada oturdu da ne yaptı? Ragıp Gümüşpala'nın, Ekrem Alican'ın, Osman Bölükbaşı'nın ne başarıları görüldü? (Bunlar da kim yahu?) 12 Mart döneminin sık sık değiştirilen "toplama" kabineleri mi, Sadi Irmak diye alakasız bir adamın "zoraki" hükümeti mi memlekete faydalı oldular?
1974 yılında bir CHP-MSP koalisyonu olmasaydı da Ecevit tek başına iktidarda olsaydı daha iyi değil miydi?
"Milli Cephe" döneminde değil midir ülkenin karışması?
1991 sonrası fetret devrinin DYPSHP koalisyonu değil midir vakit kaybının nedeni?
RP-DYP (Refahyol!) ucubesi değil midir Türkiye'de 28 Şubat darbesine yol açan?
DSP-MHP-ANAP ucubesi değil midir 2001'de ekonomiyi batıran?
Türkiye ne hamle yaptıysa Atatürk döneminde, Menderes döneminde, Demirel döneminde, Özal döneminde, Erdoğan döneminde yapmıştır. (İnönü döneminde bir şey yapmamış, yalnızca savaşa girmekten kaçınmıştır.) Yani hep tek irade yönetimi...
Koalisyon falan yok...
Kaşalotlar şimdi bile "ah 2015'te bir koalisyon kurdurabilseydik" diye ağlıyorlar...
İktidar ortada kalsaydı, yıllar gene heba edilseydi ama bizim parti bir ucundan tutunabilseydi...
1991'de de bu hevesle ve de utanmadan Demirel'i pohpohlamışlardı.
"Baba çok değişti" sloganı "Baba bize de pay verecek" anlamına geliyordu.
Yeni anayasayla birlikte Babıali kaşalotları artık koalisyon isteyemeyecekler.
Çünkü böyle bir şey mümkün olamayacak.
Yeni anayasaya göre, herhangi bir kişi, ya da parti, ya da siyasi gücün, adına ne isterseniz deyiniz, iktidara gelmesi, yani yürütmeyi üstlenmesi için yüzde 50 oyun üstüne çıkması şart olacaktır!
Yok öyle artık yüzde yirmiyle, otuzla hükümet kurmak.
Yok öyle artık yüzde 49 bile çeksen hoplayıp devlet postuna oturmak.
Yüzde 50'yi geçmek zorundasın!
Hangisi daha adil ve daha demokratiktir?
Yüzde 35'le yangından mal kaçırmak mı, çatır çatır yarıdan fazlanın oyuyla "tescil" olmak mı?
Üçte bir mi büyüktür ikide bir mi?
CHP niçin yeni anayasayı istemiyor?
Bırakın yüzde 51'i falan, öldür Allah yüzde 25'in üstüne çıkamayacağını çok iyi biliyor da ondan!
Kılıçdaroğlu'nun son zırvalarına bakınız: Bakan sayısını, hatta bakanların isimlerini soruyor... Kime soruyor?
AKP'ye. Erdoğan'a.
Yani 2019'da kazanamayacağını şimdiden kabullenmiş!