Günümüzün İttihatçı takımı bir yandan cumhuriyeti yüceltirken bir yandan da Osmanlı'ya küfür eder ama "işine gelen Osmanlı'ya" da hiç toz kondurmaz.
İşine gelen kesimi, ağababaları yani Enver, Cemal, Talat üçlüsüdür.
Böylece hem Mustafa Kemal'i hem de onun taban tabana zıddı hatta düşmanı Enver'i övmek gibi hazin bir çelişkiye düşerler...
İmparatorluğu batıran İttihat ve Terakki'nin A takımı, cumhuriyeti kuran da B takımıdır.
Her ikisini birden savunmak da CHP amigolarının görevidir.
Bu amigolardan biri geçen gün Enver'in bir sözünü zikrediyordu... Enver Paşa, "saadeti Arabistan çöllerinde aramak yerine ata yurdumuza yönelmemiz lazım" diyesiymiş...
Gazeteci arkadaş bu cümleyle hem Tayyip Erdoğan'a, hem de Davutoğlu'na "vurmaya" çalışıyor. (Malum "Suriye politikası" meselesi.) Bu vesileyle biz de merhum Enver Paşa'nın ruhuna bazı sorular soralım, CHP amigoları da üstlerine alırlarsa seviniriz:
Madem öyleydi de, Arabistan çöllerini elimizde tutmak için neden binlerce şehit verdik?
Cemal Efendi, ele geçiremeyeceğimizi bile bile, niçin Alman gazıyla hem de iki kere Süveyş Kanalı'na saldırdı?
İngilizler Cemal'e "Suriye'yi imparatorluktan kopar, paralel bir devlet kur, seni destekleyelim" demişler miydi? (Bunun torunu da şimdilerde Kürt devletini destekliyor.) Acaba petrol yataklarına sahip Arabistan çöllerinde "saadet aramak" pek o kadar da yanlış sayılmamalı mıydı?
Oralarda saadet aramak yanlışsa, İngiltere bu gerdeğe niçin sulanmıştı?
Bırak Arabistan çöllerini, bari "Türk dağları" olan ve petrole de sahip Musul'u ve Kerkük'ü elimizde tutabilseydik fena mı olurdu?
Kuzum siz şu dünya savaşına imparatorluğu ayakta tutmak için mi girdiniz yoksa Alman desteğiyle bambaşka, yeni bir Turan İmparatorluğu kurmak için mi?
Bunun büyük bir çelişki olduğunu lise öğrencisi görüyor da koskoca paşa nasıl görmez?
Eh, alay komutanlığı bile yapmadan "başkomutan vekili" olmuş çakma paşa görmez tabii...
Madem saadeti Arabistan çöllerinde aramamak gerekiyormuş, Mustafa Kemal gelip de "oğlum Enver, bu Araplar'dan bize hayır yok, bırakalım gitsinler, biz Anadolu'yu savunalım" deseydi onu kurşuna dizdirir miydiniz?
Kaybedileceği belli olmuş savaştan çıkıp "münferit sulh" yani tek taraflı barış aramak isteyen Yakup Cemil'i kurşuna dizdirdiğiniz gibi?
Paşam siz bayram haftası derken mangal tahtası mı diyorsunuz, yoksa akım derken başka bir şey mi?
Perhiz mi tercih ediyorsunuz paşam yoksa lahana turşusu mu?
CHP amigoları da saadeti nerede arayacaklarına bir karar versinler.
Hani güzel Ankara'yı görmek isterdi her bahtı kara? Şimdi Taşkent ya da Buhara modası mı çıktı gene?
Yahu siz MHP çığırtkanlığı mı yapacaksınız CHP çığırtkanlığı mı?