Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Kadının saçlısı

Kadınların hayatlarında yolunda gitmeyen ne varsa, acısını saçlarından çıkardıklarını artık herkes biliyor. Tüm terslikler, ayrılıklar, bunalımlar, eksiklikler vs., kadın saçında, bazen boya bazen de makas şıkırtısı olarak yansıma bulur. Gerçi böyle depresif dönemde yapılan değişikliklerden memnun kalanını pek görmedim ben... Kuaförden çıktığın gün kendini kainat güzeli zannedersin ama ilk banyodan sonra aynada acayip saçlarınla baş başa kalınca, o değiştirdiğin saçları tek tek yolasın gelir. Ancak tersi de olabiliyormuş. Yani ortada sorun falan yokken, depresif hal de yaşamazken, insan saçlarına kafayı takabiliyormuş. Ve böyle zamanda yapılan değişiklik de insanı mutlu kılıyormuş. Bakınız mesela, sevgili yazarınız çocukluğundan beri kafasında kedi tüyü gibi minik bir saç yumağı görmekten sıkıldı ve kendini az sonra klibi çekilecek bir hatun görüntüsüne büründürdü. Evet evet bir anda coştum ve popoma kadar saç eklettirdim! Yalnız kardeşcağızım, meğer ne zormuş uzun saçlı yaşamak... Tamam, Rapunzel yanımda halt etsin, pek bir havalı korna oldum ama pratikte gerçekten bu iş bir işkence. Bir kere uyumak başlı başına bir sorun. Hele benim gibi yatağın sağında uyumaya başlayıp dönüp durmaktan neredeyse solda yerde uyanan biriyseniz, yandınız. O saçlar gece boyu elinize kolunuza boynunuza dolanıp duruyor. Sonraaa enseniz 24 saat ter üretiyor. Oranıza buranıza değen saçlar acayip kaşıntı yapıyor. Yıkamaksa neredeyse tam gün mesaisi istiyor. Ki ben banyo duvarları arasında canı fena halde sıkılan bir kadın olduğum için, öyle uzun hamam sefaları hiç bana göre değildir. Ama işte o bir kamyon saç yıka yıka bitmiyor ki! Bir de bunun kremlenmesi, bakımı, taranması, kurutulması var tabii... Bu arada bulduğu her uzun ipimsi maddeyi kemirmekten zevk alan bir kediniz varsa yandınız. Cacık hanımefendi de gün boyu sinsice arkama geçip, benim yeni caaanım lepiska saçlarımı ısırmaya kalkışıyor mesela. Oyun çıktı şapşala. Ama işte gel gör ki uzun saç bir kadın için gerçekten çok önemli bir aksesuarmış, bunu anladım. Çilesi bir yana görüntü gerçekten on numara. Ama sanırım benim bu az sonra sahne hayatına atılacakmış gibi görüntüm çok uzun sürmeyecek. Her güzelliğin bir bedeli var ve ben olayı tekrar 'yıka ve çık' modeline bağlayabilirim. Aldım hevesimi, tamamdır. Bu arada kadın ve saç arasındaki psikolojik bağlantıya kafayı takıp Google efendiye bir danıştım. Ve şu bilgiye rastladım: Saçlarını kısacık kestiren kadınların libidolarında ciddi bir azalma oluyormuş. Yani cinsel isteği azalan kadınlar, gidip saçlarını kısacık kestiriyorlarmış.

KESTİRMEDEN ÖNCE DÜŞÜN
Çevrenizde birdenbire erkek fatma olası gelmiş kız arkadaşınız varsa durumu ona sorabilirsiniz. Benim var mesela ve tabii ki hemen sordum kendisine: 'Böyle böyle diyorlar güzelime, doğruluk payı nedir?' diye, 'Valla doğru' cevabını aldım. Artık bilemeyeceğim... Bu arada yine bir araştırmada bir erkek için aynı kadının uzun saçlı hali ile kısa saçlı hali arasında da ciddi farklar olduğu görülmüş. Aynı kadının uzun ve kısa saçlı olmak üzere iki ayrı resmini gösterdikleri erkekler, uzun saçlı kadının daha çekici ve güzel olduğunu söylemişler. İlk çağ insanlarından bu yana, erkeklerin ve hatta kadınların güzel buldukları kadın tipi, uzun saçlı oluyormuş. Bunun nedeni de uzun saçın gençliği ve cazibeyi sembolize etmesiymiş. Kadınların daha çok yaşlandıklarında ve doğum yaptıktan sonra kullanım rahatlığı açısından saçlarını kısa kestirmeleri, bilinçli yapmasalar da, bu dönemlerde seks isteğinin azalması olarak görülüyormuş. Bilinçli ya da bilinçsiz, libidoları azalan kadınların ilk yaptıkları şey saçlarını kısacık kestirmektir deniyor. Bu aralar kuaför koltuğuna oturası gelenlerin aklında bulunsun. Bir daha düşünün.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA