Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kendini 'öteki' hissetmek

Etrafta okur mektuplarına tepki gösterenler var. Bazı yazar dostlarımız, televizyonda bir şey gördüğü zaman hemen kalemine davranıp köşe sahiplerine mektup döşenen okurları kıyasıya eleştiriyor. Bense televizyon sektörünün ancak izleyicinin talep ve eleştirilerini dikkate aldığı sürece gelişebileceğine inanıyor ve bu sütunları cumartesi günleri arzuhal köşesi olarak kullanmaktan büyük keyif alıyorum. Özetle, siz yazmaya devam edin sevgili okurlar. Sesiniz boşlukta yankılanmıyor, emin olun... Okurumuz Havva Kılıç'tan son derece dramatik, melankolik ve ironik bir mektup geldi. Ekran karşısında kendini öteki hisseden herkesin duygularına tercüman olmuş: "Öteki olmak... Hızlıca parçalarından ayrılan bir puzzle gibiyim. Giderek yalnızlaşan, cılızlaşan ve bu durumdan sadece öfke duyan bir puzzle... Televizyonun karşısında bile kendimi giderek eriyen, tüketilen bir insan gibi görüyorum. 'Nefes alıyorsak, umut var demektir' isterdim ama giderek yalnızlaşıyorum. İki kız kardeşin aşkları hâlâ reyting alırken, ekranda sayısız iki kız kardeş aşkı, tecavüzler, terör ve uyuşturucu, felaketten felakete sürüklenen aileler ve çocuk gözyaşlarından nemalanan diziler varken Deli Saraylı'nın da tıpkı benim gibi öteki, yalnız ve giderek eriyen bir dizi olması sanırım bu zamanın gereği... Hani Beyaz Türklük-Siyah Türklük, Melezlik kavramları var ya, sanırım Deli Saraylı için üzülen ve onu izleyenler de Demode Türk oluyorlar..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA