YAZARLAR
Malumunuz sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri, hangi arkadaşımız sabah kahvaltısında kaç yumurta yedi veya akşam kaç gram protein aldı biliyoruz. Yahut geçen yaz kaç kere nereden denize ayağını soktu gibi bilgilere eksiksiz vakıfız... İşte şartlar böyleyken ben de geçtiğimiz ay ve öncesinde bir süre Antalya'daydım. Burada aile mesleği tarımla ilgili yapmam gerekenler vardı. Ve yaklaşık bir ay traktör dediğimiz o kudretli makinayla haşır neşir oldum. Biraz da sosyal medya aracılığıyla foto-video vs "paylaşımlar" yaptım. Bu yıl herhangi bir şampiyonada yarışmadığım için arkadaşlarımdan şöyle esprili yorumlar geldi; "Vay Koray yarış otomobili direksiyonundan buralara mı düştün :)" gibisinden...
Aslında genel ölçekte baktığınızda doğru gibi gelse de kazın ayağı öyle değil. Konunun iki ana eksende cevabı var. Birincisi ben aslında traktör direksiyonundan yarış otomobili direksiyonuna yol almış bir adamımdır. Dedim ya, aile mesleği nedeniyle zaten direksiyon tutmayı ilk olarak traktörde öğrendim. Belki de o nedenle toprakta tekerlek çevirme aşkına tutuldum. Diğer konu da şu; traktör direksiyonu aslında hiç de hafife alınacak bir makam değil. Yani öyle hız, dolayısıyla çeviklik işin içinde yok ama bambaşka bir konsantrasyon ve meziyet istiyor. Direksiyon denince bazen bazı şeyleri yavaş ama akıcı yapabilmek daha zordur aslında.
Şimdi buraya kadar söylediklerimden bir traktör kullanma uzmanı olduğumu çıkarmayın sakın. Uzun zamandır bu kadar koltuğuna oturmak zorunda kalmamıştım. O nedenle benim için zorlukları oldu; neler mi? Sıralayalım. Bir kere dedim ya yavaş sürmek eylem olarak çok zor değil belki ama "ya sabır" işi. Yaptığımız işe özel olarak mesela arkadaki römorka yüklenen kasalar, insan eliyle belli bir tempoda koyulduğu için, o hıza ayak uydurmak bir problem. Zaman zaman azıcık hızlanmam, bazen de azıcık yavaşlamam gerekiyor, ki arkada süren işi sekteye uğratmayayım. Bu resmen bir psikolojik baskı. Çünkü aşağıda ağır beden işçiliği yapan adamlar var, sen bir hızlı bir yavaş kalırsan homurdanmalar başlıyor. Bir de şu var; öyle gaza belli bir tempoda basarak götürürüm yok. Takviye vitese alıp (yani Low), ana viteste gereken hıza göre, 2, 3 ya da 4'den birini seçerek gaza basmadan götürmelisin. Yoksa gaza bas çekle arkadaki tayfayı egzoz gazına boğarsın; hem de traktör ve römorku aksak bir şekilde sallarsın; malum torkun şahı var en küçük gazda. Bir de arkada römork varken indirme alanına geri geri yanaşmak var ki, sormayın gitsin, ölüm valla... O kadar direksiyondan sürüşten anlayan adam diye geçinirim bir haftada oturtamadım o römorkla geri yanaşmayı. Az çok bilenler daha iyi anlayacaktır. Otomobilde geri gelirken arkada dönüp hareket ettiğinde direksiyonu nereye kırarsan aracın arkası oraya döner. Traktörün de öyle dönüyor ama römork bağlantısı da tem terse hareket edince römorkun kıçı aksi yöne gidiyor. Tamam işte reçete belli ona göre yap manevranı diyeceksiniz ama öyle değil. Mesele kıçı belli yöne çevirmek değil; ondan sonra aynı açıyla devam etmek veya hemen tersine çevirmek vs. Ama bu hareketi yapacak zincirleme üç aks hareketi olunca ve traktör römork bağlantısı çok hızlı açı değiştiriyor olunca, hareket anında arapsaçına dönebiliyor. Neyse çok kafa karıştırdım farkındayım, siz mecbur kalmadıkça römorklu traktörün koltuğuna geri geri manevra yapmak için oturmayın. Ezcümle; sosyal medyada da hiçbir şey göründüğü gibi değildir...
Aslında genel ölçekte baktığınızda doğru gibi gelse de kazın ayağı öyle değil. Konunun iki ana eksende cevabı var. Birincisi ben aslında traktör direksiyonundan yarış otomobili direksiyonuna yol almış bir adamımdır. Dedim ya, aile mesleği nedeniyle zaten direksiyon tutmayı ilk olarak traktörde öğrendim. Belki de o nedenle toprakta tekerlek çevirme aşkına tutuldum. Diğer konu da şu; traktör direksiyonu aslında hiç de hafife alınacak bir makam değil. Yani öyle hız, dolayısıyla çeviklik işin içinde yok ama bambaşka bir konsantrasyon ve meziyet istiyor. Direksiyon denince bazen bazı şeyleri yavaş ama akıcı yapabilmek daha zordur aslında.
Şimdi buraya kadar söylediklerimden bir traktör kullanma uzmanı olduğumu çıkarmayın sakın. Uzun zamandır bu kadar koltuğuna oturmak zorunda kalmamıştım. O nedenle benim için zorlukları oldu; neler mi? Sıralayalım. Bir kere dedim ya yavaş sürmek eylem olarak çok zor değil belki ama "ya sabır" işi. Yaptığımız işe özel olarak mesela arkadaki römorka yüklenen kasalar, insan eliyle belli bir tempoda koyulduğu için, o hıza ayak uydurmak bir problem. Zaman zaman azıcık hızlanmam, bazen de azıcık yavaşlamam gerekiyor, ki arkada süren işi sekteye uğratmayayım. Bu resmen bir psikolojik baskı. Çünkü aşağıda ağır beden işçiliği yapan adamlar var, sen bir hızlı bir yavaş kalırsan homurdanmalar başlıyor. Bir de şu var; öyle gaza belli bir tempoda basarak götürürüm yok. Takviye vitese alıp (yani Low), ana viteste gereken hıza göre, 2, 3 ya da 4'den birini seçerek gaza basmadan götürmelisin. Yoksa gaza bas çekle arkadaki tayfayı egzoz gazına boğarsın; hem de traktör ve römorku aksak bir şekilde sallarsın; malum torkun şahı var en küçük gazda. Bir de arkada römork varken indirme alanına geri geri yanaşmak var ki, sormayın gitsin, ölüm valla... O kadar direksiyondan sürüşten anlayan adam diye geçinirim bir haftada oturtamadım o römorkla geri yanaşmayı. Az çok bilenler daha iyi anlayacaktır. Otomobilde geri gelirken arkada dönüp hareket ettiğinde direksiyonu nereye kırarsan aracın arkası oraya döner. Traktörün de öyle dönüyor ama römork bağlantısı da tem terse hareket edince römorkun kıçı aksi yöne gidiyor. Tamam işte reçete belli ona göre yap manevranı diyeceksiniz ama öyle değil. Mesele kıçı belli yöne çevirmek değil; ondan sonra aynı açıyla devam etmek veya hemen tersine çevirmek vs. Ama bu hareketi yapacak zincirleme üç aks hareketi olunca ve traktör römork bağlantısı çok hızlı açı değiştiriyor olunca, hareket anında arapsaçına dönebiliyor. Neyse çok kafa karıştırdım farkındayım, siz mecbur kalmadıkça römorklu traktörün koltuğuna geri geri manevra yapmak için oturmayın. Ezcümle; sosyal medyada da hiçbir şey göründüğü gibi değildir...