Sonunda Hızlı ve Öfkeli 6 ile buluştum. Alfa Romeo'nun davetlisi olarak yapılan galaya katıldıktan sonra Hızlı ve Öfkeli serisinde, aklımdaki soru işaretleri son buldu. İstinye Park'taki Imax'in görüntü kalitesinin çok iyi olduğunu söyleyebilirim.

Siz bu sayfayı okurken, ben en az bir kez daha sinema salonunda filmi izlemiş olurum. Yanlış anlamayın, ben bir kez izlediğim filmi anlamıyor değilim ya da film anlaşılmayacak kadar karışık değil. Filmi biraz daha sindirmek, daha detaylı gözlemlemek istiyorum. Bu keyif hiç bitmesin. Filmin detaylarını size verip de heyecanınızı kaçırmayacağım. Analizini sonra yaparız.

Daha önce bu köşeden bahsettiğim gibi Alfa Romeo Giulietta'nın filmdeki rolünü merak ediyordum. Hatta filme girmeden önce Alfa Romeo Giulietta'nın kaç dakika görünebileceği konusunda bile iddialaştık. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki, filmden çıkan birçok kişini aklında Giulietta da kalacaktır.

Filmden sonra Fatih Sultan Mehmet köprüsünü geçer geçmez kendime geldim. Keyifle, sakin sakin otomobil kullanmak isterseniz gece yarısı bile sokaklarda olmanız çözüm olmayacak.

Saat gece yarısına geçmesine rağmen İstanbul anadolu yakasına geçiş tam bir kabustu. Ataşehir bağlantısında asfalt çalışması vardı. Dört şeritlik ana yol, önce ikiye, sonra tek şeride iniyor. İstanbul'un en önemli ana yollarında birinde tüm araçlar duruyor. Dört şeritte tır ve kamyonlar var. Acil bir durum yaşayanlar varsa, "ölüyoruz deseler" kimse kıpırdayamaz. Bu işin mantıklı bir çözümü yok mu? Önce bir şeridin işleri yapılıp tamamlansa, trafik sadece tek şerit olarak kapatılsa olmaz mı? Bu konuda şehir planlamacılarının da konuya dahil olması gerekiyor. Yol çalışmaları yapılırken trafik felç edilmemeli.